İstiklal Marşının 97. Yıldönümü Kutlandı

Kahramanmaraş’ta İstiklal Marşının 97. Yıldönümü Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezinde Onikişubat Atatürk Anadolu Lisesi tarafından hazırlanan bir törenle kutlandı.[otw_shortcode_button href="http://marastahaber.com/foto-galeri/kahramanmarasta-istiklal-marsinin-97-yildonumu-coskuyla-kutlandi-138410h.html"...

Kahramanmaraş’ta İstiklal Marşının 97. Yıldönümü Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezinde Onikişubat Atatürk Anadolu Lisesi tarafından hazırlanan bir törenle kutlandı.

[otw_shortcode_button href="https://marastahaber.com/foto-galeri/kahramanmarasta-istiklal-marsinin-97-yildonumu-coskuyla-kutlandi-138410h.html" size="medium" icon_type="general foundicon-right-arrow" icon_position="left" shape="square"]Habere Ait Fotoğraf İçin Tıklayın[/otw_shortcode_button]

Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezinde ki tören saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı.

“Mehmet Akif…  Mısraları, nağme nağme önce gönüllere, sonra gönülden dile bağ kurarak haykırışlarla semaya ulaşan büyük şair…

Yazıları ve vaazları ile kurtuluş mücadelesini şahlandıran, Şiirleri ile kurtuluşu abideleştiren, kurtuluşun hisli destanını ve Anadolu insanının derdi ile yoğrulmuş İstiklal Marşını dokuyan Milli şair…” diyerek açılış konuşmasına başlayan Atatürk Anadolu Lisesi Müdürü Fazlı Zabun daha sonra şu ifadelere yer verdi:

“Kendisinden, ailesinden önce ecdat mirası topraklar için ve bu topraklara canını adamış canlar için kendini paralayan, bunun yanı sıra evladının elinden tutup, bu hürriyete adanmışların kervanına katılan bir babadır o…

 Ömrü boyunca ve hatta son nefesine kadar hem bedeni, hem de kalemiyle bir savaşa girişmiş, şiirlerini, vatan aşkının gözyaşları ile ıslatmıştır. Necid çöllerinin kızgın kumlarında  gezinirken dahi, vatan sevdasıdır, onun içini ısıtan. Çanakkale zaferi müjdelenince, toprağa düşen  Anadolu evladını görmeden şiirde resmetmiş, savaş meydanında bulunmadan harbe tutuşmuş ve  Çanakkale destanının şiir mimarı da o olmuştur.

 Milli şair olarak anılan Mehmet Akif’in fikriyatı, hissiyatı ve edebiyatı da millidir. O milletin var oluş mücadelesine bedenini ve ruhunu katmış, O tüm hücreleriyle kurtuluş mücadelesine katılmıştır. Onun beslendiği kaynak Kur’an ve sünnettir, milli tarih ve milli kültürdür. O Türk Milletinin son dönemde düştüğü ümitsizlik girdabından çıkarmak için büyük mücadele vermiş ve bunu da başarmıştır. Artık Yarınımıza dünden daha umutlu ve güvenle bakabiliyoruz. Akif’in yaptığı tesbitler ve uyarılar günümüz insanı ve gençliği içinde geçerlidir. Bu gün bile bizi bir kaşık suda boğmak için bin türlü hile ve tuzaklarla saldıran düşmanlar az değildir. Bu nedenledir ki Akif’in Türk Milletini gaflet uykusundan uyandırarak şahlandırmak istemesi boşuna değildir.

 Vefatının 82. yıldönümünde bu büyük şair ve dava adamını bir kez daha rahmetle anıyor saygılar sunuyorum.” Dedi.

Okul Müdürü Fazlı Zabun!un konuşmasından sonra Mehmet Akif Ersoyun biyografisi okundu. Daha  öğrenciler tarafından Mehmet Akif Ersoy’la ilgili şiirler yorumlandı.

Atatürk Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Metin Sağır Mehmet Akif’in Fikir  Ve Düşünce Hayatı konulu konuşmasında şunları dedi:

“Milletlerin hayatında geleceklerine yön veren önemli olaylar,  abidevi şahsiyetler vardır. Genç nesillerin iyi yetişmeleri, milli şuuru ayakta tutabilmek için bunları hatırlamak gerekir.

 İstiklal marşı  kara günlerimizin göstergesi, kahramanlık destanımız,  özgürlük aşkımızdır.

  Mehmet Akif   " Hayal ile yoktur alış verişim, İnan ki her ne demişsem görüp de söylemişim " diyerek istiklal marşını ölümsüzleştirmiştir.

  İstiklal Marşı'nı anlamak için onun hangi şartlarda yazıldığını bilmek gerekir. İstiklal Savaşının en elemli ve buhranlı günlerindeyiz. İzmir, Bursa, Afyon kaybedilmiş, düşman orduları, Türk yurdunun her yanını işgal etmiş. Türk milleti tarihinin en karanlık günlerini yaşamaktadır.

 Mehmet Akif, Kuvayi Milliye’nin Ege' deki merkezlerinden Balıkesir' e gider, halktan düşmanlara karşı birleşmelerini isteyip, herkesi vatan savunmasına çağırır. Meclisin açıldığı günlerde "Artık burada duracak zaman değildir," diyerek Ankara' ya gelir.

Anadolu iç isyanlarla sarsılmaktadır.  Akif, Kastamonu camilerinde yaptığı konuşmalarda vatanın tehlikede olduğunu belirterek Müslümanları birlik olmaya, düşmana karşı savaşmaya çağırır. 

Aralık 1920' de Ankara' ya gelen Mehmet Akif’e Mustafa Kemal şöyle der : "Kastamonu'daki vatanperver mesainizden çok memnun oldum. Sevr antlaşmasının memleket için ne kadar feci bir idam hükmü olduğunu Sebilürreşat kadar hiçbir gazete neşretmedi. Manevi cephemizin kuvvetlenmesinde büyük hizmetiniz oldu. Bunun için bilhassa teşekkür ederim. “

Akif: İstiklal marşının yazıldığı dönemi; O günler ne samimi, ne heyecanlı günlerdi. Fakat bir gün bile ümidimizi kaybetmedik, asla yeise düşmedik. Zaten başka türlü çalışabilir miydik? Ne topumuz vardı, ne tüfeğimiz... Fakat imanımız büyüktü: O şiir, milletin o günkü heyecanının bir kıymetli hatırasıdır. O şiir bir daha yazılamaz... Onu kimse yazamaz... Onu bir daha ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım diyordu.  İstiklal Marşı "Korkma!" seslenişi ile başlar. Buradaki korku ifadesi sıradan bir korku olmayıp aziz vatanımızın kaybedilme endişesidir.

“Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak.

Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak”  Dizelerinde de söylendiği gibi esaret de ümitsizlik de bize yakışmazdı. “Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın." diyerek gençlere seslenir. Vatanın korunması, bastığı yerleri toprak diyerek geçmeyen; bu topraklar altında kefensiz yatan şehit dedelerini unutmayan vefalı bir gençliğin eliyle olacaktı. Bu gençliğe Asım’ın nesli diyordu Akif:

Asım olmak;

“Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem,

Biri ecdadıma saldırdı mı boğarım;

Boğamazsam yanımdan kovarım,”

“Asım’ın nesli, diyordum ya… Nesilmiş gerçek.

İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.”

 Asım; yedi düvel memleketi işgal etmeye çalıştığı zaman Mehmet Akif’ti.

  Bu gün ise Asım; okuyan, araştıran, vatansever,  aydın bir nesildir,  öğretmendir, polistir,    hâkimdir, doktordur. Asım olmak; Hainlerin karşısında, söz konusu vatansa gerisi teferruattır deyip şehadete yürüyen Ömer Halis Demir olmaktır.  

Asım olmak ;   “Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.”                                                                                                            

diyerek zulme başkaldıran,  daima mazlumun yanında, garip toprakların özlemle beklenen kahraman Türk ordusudur.

Değerli katılımcılar, İstiklâl Marşını sevmek,  vatanı ve milleti sevmektir.

 Birlik ve beraberlik içerisinde, akıl ve bilimin aydınlığında büyük Türkiye için uğraşmak zorundayız.  Ancak o zaman Akif’in  “Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın" duası gerçekleşir.  Saygılarımla “

Ay-yıldızlı tişörtlü öğrencilerin hazırladığı “Bir bayrak Dalgalanmak İçin Rüzgâr Bekliyor” oratoryosu büyük beğeni toplarken program okul öğrencilerinin okuduğu bestelenmiş Mehmet Akif Ersoy dinletisiyle son buldu.

Programa Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı İlker Yazıcı,  Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Deveci, Kaymakamlar, İlçe Belediye Başkanları, daire amirleri, okul müdürleri, öğretmen ve öğrenciler katıldı

Eğitim Haberleri