Kahramanmaraş Dulkadiroğlu İlçesi Erkenez Mahhallesinde 1977 yılında Karacasu İlkokulu olarak eğitim öğretime başlayan okul 1989 yılından buyana Erkenez İlkokulu olarak eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürmekteydi. 2015 yılından itibaren okulun yeni binaya taşınması, aynı isimde farklı okulların bulunması ve buna bağlı karışıklıkların önlenmesi amacıyla Okul Müdürü Veli ÖKSÜZ’ ÜN girişimleri sonucu okulun ismi Süleyman şah ilkokulu olarak değiştirilmiştir. 20.07.2016 tarihine kadar Erkenez İlkokulu olarak hizmet veren okulun bu tarihten itibaren Süleyman Şah İlkokulu olarak eğitim öğretim hizmetine devam edeceği belirtildi
SÜLEYMAN ŞAH KİMDİR?
İlk Medreseyi Kuran Devlet Adamı
Osmanlı Devletinin kuruluşunda önemli rol oynayan paşalardan biri olan Süleyman Şah -ki bazı kaynaklarda Süleyman Paşa olarakta geçer-, tarihte bilinen ilk Osmanlı Medresesini açarak imparatorluğun temel eğitim biriminin oluşmasında rol oynayan devlet adamıdır. 1332 yılında İznik'te açtırdığı medrese, avlulu medreselerin ilk örneği olup binada 11 hücre, 1 dershane ve 19 kubbe bulunmaktadır.
Osmanlı Devleti’nin 2'nci padişahı Orhan Gazi ile Nilüfer Hatun’un oğlu olarak dünyaya gelen ve babasından önce vefat ettiği için padişah olamayan Süleyman Şah, kuruluş döneminde gerçekleşen ve büyük öneme sahip fetihlere katkısı nedeni ile tarihe “Rumeli Fatihi” olarak geçmiştir. Kumandası altında bulunan Osmanlı ordusu Rumeli’ye geçmiş, ilk defa bu ordular vasıtasıyla Balkanlarda birçok bölge fethedilmiş ve kalıcı hâkimiyet sağlanmıştır.
İyi bir eğitimi takiben ilk defa Gerede’de yönetici olarak hizmete başlayan, İznik ve İzmit’in fetihlerinde bulunan Şehzade Süleyman’a fetihlerini takiben Göynük ve Mudurnu tarafları tımar olarak verilmiştir. Karesi (Balıkesir) fethine katılarak Karesi Sancakbeyi olan Süleyman Şah, Bizans İmparatoru’nun Selanik’i kuşatması nedeniyle Orhan Gazi’den yardım istemesi sonucunda, 1346 yılında ordusuyla ilk defa Rumeli topraklarına geçerek Selanik’in kuşatmadan kurtarılmasında önemli başarılar göstermiştir. Süleyman Şah’ın 1352 yılında Sırplar ve Bulgarlarla Dimetoka’da yapılan savaşlarda gösterdiği başarılar sonucunda Bizanslılar tarafından Çimpe (Çimbi) kalesi üs olarak verilmiş, bu kaleye üstlenen askerlerle Osmanlılar, Balkanlara yerleşmeye başlamıştır.
Ankara’nın alınmasıyla neticelenen sefere katılmasını takiben tekrar Rumeli’ye dönen Süleyman Şah, bir taraftan Bizanslılara yardım etmiş, diğer taraftan da bölgeyi tanımak amacıyla Balkan içlerine yaptığı akınlar sırasında yanında bulunan ünlü beylerin de teşvikiyle Rumeli’de yerleşme için önemli faaliyetler gerçekleştirmiştir.
Rumeli Fatihi
Bazı liman şehirlerini de fethederek Balkanlardaki durumu sağlama alan ve Bolayır’ı üs olarak kullanmaya başlayan Süleyman Şah; bir yandan komutanları ile Keşan, Malkara ve İpsala’yı almak için seferler yaparken, diğer taraftan da Gelibolu Kalesi'ni kuşatarak kaledekileri teslim olmaya zorlamıştır. Osmanlı fetihlerinden etkilenen Gelibolu tekfurunun kaleyi teslim etmesini takiben, devletin sınırlarının genişlemesine engel teşkil eden yerel beyleri de etkisiz hale getirmiş ve Rumeli’de kalıcı olunmasına yönelik faaliyetler gerçekleştirmiştir.
Yeni bir devrin başlaması olarak anılan Rumeli'nin fethi; yalnız Osmanlı tarihinde değil, Bizans tarihinde de bir dönüm noktasıdır. Şanlı devlete Rumeli topraklarını armağan eden, 1357 yılında 41 yaşında vefat eden ve fethettiği Bolayır'a defnedilen Süleyman Şah; kahramanlığı, cesareti, cömertliği ile dikkatleri üzerine toplamış, fetihlerde hep ön saflarda bulunmuş ismi şiirlerde ve marşlarda devamlı anılmıştır.
Rumeli fethine atfen aşağıdaki mısralar günümüze dek söylenegelmiştir:
"Şehzade Sultan Süleyman hem vezir hem şahımız,