“Bilge Tonyukuk Ve Yazıtları” Konulu Söyleşi Büyük İlgi Gördü

İçinde bulunduğumuz yılın, Bilge Tonyukuk Yazıtı’nın dikilişinin 1300. Yıldönümü olması münasebetiyle 2020 yılı UNESCO tarafından Bilge Tonyukuk Yazıtı’nın dikilişinin 1300. yıldönümünü kutlama yılı olarak ilan...

İçinde bulunduğumuz yılın, Bilge Tonyukuk Yazıtı’nın dikilişinin 1300. Yıldönümü olması münasebetiyle 2020 yılı UNESCO tarafından Bilge Tonyukuk Yazıtı’nın dikilişinin 1300. yıldönümünü kutlama yılı olarak ilan edilmişti.

Bu vesileyle Türk Dil Kurumu’nun paydaşı olduğu ve Türk Ocakları Kahramanmaraş Şubesi ile kısa adı TEKE olan Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Akademisinin birlikte düzenlediği, Türk Dil Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz’ın konuşmacı olarak katıldığı “Bilge Tonyukuk ve Yazıtları” konulu söyleşi gerçekleştirildi.

Moderatörlüğünü, eğitimci/araştırmacı yazar ve Türk Ocakları Kahramanmaraş  Şubesi Hars Heyeti Üyesi Ramazan Avcı’nın yaptığı söyleşi, 27 Eylül 2020 tarihinde saat 21.00’de TEKE Akademi Youtube kanalından canlı olarak yayınlandı.

30 yılı aşkın bir süreden beri Orta Asya, Orta Doğu, Uzak Doğu, Avrupa ve Kafkaslar’da Türkoloji ve Türk dünyası ile ilgili bilimsel çalışmalarını sürdüren, yurt içinde ve yurt dışında onlarca ödül alan, yayımlanmış 30 kitabı ve yurt içinde ve yurt dışında yayımlanmış yüzlerce makalesi, bildirisi bulunan bilim adamı Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz, Ramazan Avcı’nın sorularını cevaplandırırken görüşlerini orijinal fotoğraflarla destekleyerek görsel ve etkiliyici bir sunum gerçekleştirdi.

Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz, Bilge Tonyukuk’un Göktürk Dönemi Türk tarihinde çok önemli bir yerinin olduğunu, Bilge Tonyukuk’un; Çin’i çok iyi tanıyan; akıllı, eğitimli, birikimli ve deneyimli bir yönetici olduğunu;  Kutluk İlteriş’in başlattığı bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine katılarak başarılı olunduktan sonra da o zamanlar “şad” unvanı taşıyan Kutluk İlteriş’in 682 yılında “kağan” olarak seçilmesini sağladığını,  Kutluk İlteriş Kağan Dönemi’nde ona danışmanlık, kumandanlık ve sözcülük yaptığını, İlteriş Kağan’ın ölümünden sonra tahta geçen Kapgan Kağan’a, Kapgan Kağan’ın ölümünden sonra da Bilge Kağan’a danışmanlık ve kumandanlık yaptığını söyledi. Babaları ölünce Bilge Kağan ile Kültügin’i de Bilge Tonyukuk’un yetiştirdiğini  ve Bilge Kağan’ın kayınpederi olduğunu ifade etti.

Bazı kaynaklarda Türklerin göçebe bir millet olduğunun ifade edildiği ve bu yargının doğru olup olmamasıyla ilgili bir soruya karşılık Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz,  “Eski Türkler tıpkı bugün Türk dünyasında olduğu gibi aynı coğrafyada aynı şekilde yaşamıyorlardı. Bir kısmı konargöçer hayat sürerken diğer bir kısmı yerleşik hayata geçmiş bir şekilde yaşıyordu. Nitekim bazı Türk boy ve topluluklarının çok erken dönemlerde yerleşik hayata geçtikleri ve şehirler kurdukları bilinmektedir. Örneğin: Tarım Vadisi’nde yaşayan Uygurların çok erken dönemlerde yerleşik hayata geçmiş; şehirler kurmuşlardır. Beşbalık Uygurların meşhur başkentidir.”  dedi. Alyılmaz, eski Türklerin yerleşik hayat sürdüklerine ait fotoğraflar paylaştı. Köktürk ve Uygur dönemlerindeki Türklere ait şehirlerin isimleri olarak “Beşbalık, Togu Balık, Kuz Balık, Yengi Balık, Barçınlıg Kent, Taş Kent, Semiz Kent (Semerkant), Yar Kent gibi şehirleri örnek gösterdi.

 Göktürk alfabesinin temelini / özünü hiç kuşkusuz ki Türk damgalarının oluşturduğunu, ancak bazı harflerin / karakterlerin de diğer alfabelerle ortak olduğunu belirten Alyılmaz, Bilge Tonyukuk’un, adına Türk Yazısı / Türk Alfabesi / Köktürk Alfabesi dediğimiz alfabeyi kullanarak duygularını, düşüncelerini bengü taşlara yazdığını belirtti ve örnekler paylaştı.

Bir dilin iletişim dili olmanın ötesinde edebiyat, felsefe ve sanat dili olabilmesi, deyim, vecize, atasözü seviyelerinde anlamlı dil ögeleri üretebilmesi için o dilin en 2-3 yıllık bir geçmişe sahip olması gerektiğinin altını çizen Alyılmaz,  “Orhun Yazıtları’nın metinlerine bakıldığında metinlerin son derece ustaca hazırlandıkları, edebî dilin bütün imkȃnlarından yararlanıldığı dikkati çeker. Yazıtlarda geçen deyimler, vecizeler, atasözleri, somut ve soyut kavramları işaretleyen kavram işaretleri / sözcükler, söz sanatları, koşut yapılar, ölçülü, uyaklı, secili kullanımlar… Orhun Yazıtları’nda kullanılan dilin en az 3 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğunu göstermektedir.” dedi ve  Orhun Yazıtları’ndaki metinlerden örnekler verdi.

Alyılmaz, Türklerde yazıt dikmenin bir gelenek olduğunu belirterek çok geniş bir coğrafyada görülen bu yazıtların herkesin görmesi için İpek Yolu üzerine dikildiğine dikkat çekti. Bu yazıtların, yalnızca yazıldığı döneme değil, gelecek nesillere mesaj iletmek amacıyla dikildiğini dile getirdi.

Prof. Dr.Cengiz Alyılmaz, Orhun Yazıtlarının yalnızca yazıldığı döneme değil bugün de bizlere çok önemli mesajlar verdiğini vurgulayarak Bilge Tonyukuk Yazıtında bulunan metinlerden örnekler verdi. Alyılmaz “Bilge Tonyukuk, ‘Herhangi bir şey yufka iken onu delmek, koparmak kolaydır. Yufka olan bir şey kalınlaşırsa onu delmek ve koparmak zordur.’ diyor. Bu sözlerle bizlere birlik olun, beraber olun ki güçlü olasınız, mesajını veriyor. Türk Dünyası, kardeş cumhuriyetler eğer gerçek anlamda birlik ve beraberlik içinde olsaydı, Azerbaycan toprakları işgal edilebilir miydi? Kıbrıs davasında biz bu kadar yalnız kalabilir miydik.” dedi.

Alyılmaz, “Bilge Tonyukuk; yazıtının son bölümünde, Türk boy ve topluluklarının güçlü, kudretli, cesur, savaşçı, kararlı, akıllı, bilge… kağan ve kumandanlar tarafından yönetildikçe hiçbir sıkıntısının olmayacağına dikkat çekerek birlik ve bütünlük mesajları vermiştir.” dedi.

Moderatör Ramazan Avcı, söyleşiden dolayı Türk Ocakları Kahramanmaraş Şubesi, TEKE Akademisi ve izleyiciler adına Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz’a teşekkür ederek programı bitirdi.

Programı izleyemeyenler, söyleşi videosuna ve söyleşide kullanılan özgün görsellere TEKE  Akademi Youtube Kanalından ulaşabileceklerdir.

Eğitim Haberleri