Kahramanmaraş’ın yetiştirdiği önemli siyasetçilerden ve son olarak yürütmekte olduğu Adalet Bakan Yardımcılığı görevinden istifa ederek AK Parti 25. Dönem milletvekili aday adayı olan Av. Veysi Kaynak, seçim çalışmalarını sürdürüyor.
Hukuk ve siyaset alanında oluşturduğu bilgi birikimi ve tecrübesini daha önce de bir dönem milletvekili olarak bulunduğu parlamentoda yeniden değerlendirmek amacıyla yola çıkan Veysi Kaynak, kendisine yöneltilen; “Geriye doğru baktığımızda gerçekten bakanlık yapmış ve sizin gibi yüksek seviyelere gelmiş olan Kahramanmaraşlılar görüyoruz. Ayrıca Mehmet Sağlam ve Ali Doğan döneminde çok söylemler oldu. Kahramanmaraş halkına ve Kahramanmaraş’a yaptıkları hizmetlerden övgü ile bahsedildi. Tabi siz de gerçekten güzel bir yerdeydiniz. Siz de bu noktada Kahramanmaraş’a hizmet noktasında ne tür yardımcı olabildiniz? Kahramanmaraş’la bağı koparmadınız bildiğimiz kadarı ile. Size oy vereceklerin bilmesi babında neler söyleyeceksiniz; yani Veysi Kaynak olarak ne yaptınız?” şeklindeki soruya şöyle cevap verdi:
KAHRAMANMARAŞ’IN ÇOK AYRI BİR YERİ VAR
“Evet, iki saygıdeğer bakanımızdan bahsettiniz. Birisi bizim abimiz ve halen milletvekilimiz olan Mehmet Sağlam, diğeri ise Ali Doğan bey hakikaten Maraş’ın önemli siyasi şahsiyetidir ama ondan önce de görev yapan birkaç Kahramanmaraşlı bakan oldu. Benim hatırladığım ve yaşım itibari ile ilki Maraşlı Çalışma Bakanı Ahmet Tevfik Paksu Beydi onu da hayırla yâd ederim. Tabi biz hatırladığımızı söyledik. Evet şimdi Adalet Bakan yardımcılığı görevi daha çok yürütme organı içinde bir görevdi. Ve bu dönem bakan yardımcılığı kurumu ilk kez ihdas edildi. Belki Atatürk döneminde bir deneme olduğu söyleniyor fakat ben bu bilgilere ulaşmadım. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti’nin bakan yardımcılığı görevi bana nasip oldu. Aslında şuna da inanıyorum; bu görevin benden çok Kahramanmaraşlı olduğum için bana verildiğine inanıyorum. Çünkü sayın o zamanki genel başkanımızın ve şimdiki Cumhurbaşkanımızın nezdinde Kahramanmaraş’ın çok ayrı bir yeri var; bize çok önemli bir makam verdi, grup başkan vekilliği verdi. Mahir Ünal Bey Kahramanmaraş milletvekili olarak bizi şerefle temsil ediyor. Ve önemli görevleri var. İkincisi o zaman TBMM başkan vekilliği görevini Mehmet sağlam beye tevdi etti. Bana da bu görevi verdi. Burada tabi bizim bir yandan bakanlıkla ilgili görevlerimiz; yasa yapmanın mutfağı olduğu için bakanlıkla ilgili görevlerimiz ve bakanlığa özgü görevlerimiz varken bir yandan da içinden geldiğimiz doğup büyüdüğümüz bizi olduğumuz bütün yerlere getiren Kahramanmaraşlılara da mülk olan hizmetleri oluşturmaya çalıştık.
ADLİYE ALANINDA NELER YAPILDI?
Benim il başkanlığım ve milletvekilliği dönemimi de birlikte söylemem gerekir. Kahramanmaraşın Pazarcık, Afşin, Göksun ilçeleri ile il merkezinde büyük adliye sarayları yapılmıştı. Bu dönem en önemli en büyük ilçemizin Elbistan’ın, il çapında olan ilçemizin Elbistanımızın adliye sarayı yatırım programına girdi ve projeleri yapıldı. Bu mart ayında yetişmese bile Nisan’ın ilk yarısında ihalesi yapılacak. Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde bir cezaevi kompleksi başlıyor ve Türkiye’de üç büyük cezaevi kompleksi var. İstanbul Silivri, Ankara Sincan ve İzmir Şakran. İki kapalı bir açık cezaevi lojmanları ve bütün müştemilatı ile başlıyor. Şimdi bunun arkasından Elbistan’da bir gayretimiz olacak. Bunları rakamsal olarak ifade edersek; Elbistan adliye sarayımızın yaklaşık 40 milyon lira yatırım maliyeti var. Kahramanmaraş cezaevimiz 13 Nisan’da ihale edilecek ve yaklaşık 230 milyon lira yatırım ödeneği var. Bu iki rakam 270 milyon liradır. Bu da Adalet Bakanlığı’nın Kahramanmaraş’a geçtiğimizin on yılda yaklaşık yaptığı yatırımın 11 mislidir yani önemli bir rakamdır. İkinci olarak Kahramanmaraşımızın tarihten beri önemli hukukçularımız vardır. Bu dönemde de Kahramanmaraşlı gençlerimiz hukuk fakültelerine çok fazla rağbet ettiler. Bizim Adalet Bakanlığı yargı camiasında hep konuşulur, yargıda doğum yerleri itibari ile bir sıralama olduğunda Konya birinci sırada, Yozgat ikinci sırada ve biz de dördüncü sıradaydık.
OFİSİMİZ TALEPLERE MÜRACAAT YERİ OLDU
Şimdi Allah’a şükür geldiğimiz nokta itibari ile 10 Mart 2015 itibari ile Adalet Bakanlığı tespitine göre yargıda görev yapan hâkim ve savcılar birinci sıraya oturdu elhamdülillah. Tabi bizim açığımız çoktu onları kapatma fırsatımız oldu, onun dışında birçok hemşerimiz diğer kadrolara müracaat etti. İnfaz koruma ve zabıt katibi gibi onlar da hak ettiği yerlere kavuştular. Onun dışında Adalet Bakanlığı’na mahsus görevler dışında bizim bakan yardımcılığı ofisimiz Maraşlıların başkaca taleplerine müracaat yeri oldu. Bakın ben bir örnek vereyim; şimdi Maraş’ın atık su arıtma tesisi yapılacak yaklaşık maliyet 45 milyon eurodan fazla. Bu atık su arıtma tesisinin AB’den ilgili komisyondan İPA kapsamında projenin kabul edilmesi ve ihale süreci, bu kardeşinizin büyük emeklerini gördü. Maraş’ın katı atık toplama deposunda Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndan önemli hibeler aldık. Onun gibi birçok konuda da Maraş’ın hem insanının hem ilçeleri ile beraber ilimizin başkaca bürokratik kanallarında sorunlarına çözüm olduk diye düşünüyorum. Şurası önemli; hakikaten Bakan Yardımcılığı ya da bürokrasinin önemli yeri gerçekten hizmette büyük fırsatlar veriyor; bunları yaptığımı düşünüyorum. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ise; tabi Bakan yardımcılığı görev yerimiz Ankara idi.
BU SÜREÇTE GERÇEKTEN ÇOK İÇ İÇE OLAMADIK, ÇÜNKÜ…
Hakkı teslim etmemiz gerekir ki halkımızla bu süreçte gerçekten çok iç içe olamadık. Yanlış anlaşılmasın; kopukluk manasında değil de meşguliyet manasında oldu. Bunun bir kaç sebebi vardı. Hatırlarsınız biz göreve geldiğimiz tarihten itibaren Avrupa Birliği ile yaşadığımız sıkıntılar dolayısıyla 4 önemli yargı reformu paketi hazırladık. Bu paketlerde önemli görevler üstlendik. Biz bakanlığımızı birçok yerde ve mercide temsil ettik. Düşünün ki bu kardeşiniz, uluslararası görev olan Dünya Yolsuzlukla Mücadele Akademisi’nin başkan yardımcılığı görevi üzerimde benim şu anda onu denetliyorum. Avrupa Konseyi’nde büyük bir gururla Türkiye ve Kahramanmaraş adına 46 Avrupa ülkesinin Adalet Bakanlarının katıldığı ve üç gün süren konferanslara başkanlık görevimiz oldu. Arap Ligi ile Birleşmiş Milletlerin birlikte yürüttüğü (Yolsuzluktan Elde Edilen Malların Geri İadesi) Arap formunun yine başkan yardımcılığı görevini yürüttüm. Dolayısıyla yurt içi ve yurt dışında çok önemli mesai harcamamız gereken görevler vardı. Ayrıca da ülkemizin maalesef yaşadığı 17, 25 Aralık darbe sürecinden dolayı meclis ve bakanlıkta bambaşka bir aktif görevimiz oldu. Hepimiz, bütün toplumumuz izledi. Birçok yasal düzenlemeler yapıldı ve bunlar kanunlaştırıldı. Dolayısıyla halkımızla gerçekten de onların ve benim özlediğim manada çok birlikte olamadığımız gerçekten doğrudur. Ben bundan dolayı hemşehrilerimizden af diliyorum ama telefonlarımız bürolarımız ofisimiz her zaman onların hizmetlerine taleplerine açık oldu. Bundan sonra da bugün itibari ile hatta 8 Mart Pazar günü kampanyamızı başlatmıştık. Bundan sonra buradayız. Bizim doğduğumuz yer burası, ölünce defnedileceğimiz eğer denize okyanusa düşmezsek burası, dostlarımız ve akrabalarımız burada. Dolayısıyla bu insanların yanında olmak ana kucağında olmak gibidir. İnşallah da öyle olur. Bu vesile ile selam ve saygılarımı sunduğum Kahraman hemşehrilerime hizmet edebilmek benim için büyük bir onurdur.”