Bu yıl 652.si yapılan Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde üç yıl üst üste başpehlivan olarak altın kemerin ebedi sahibi olan Ali Gürbüz’ün dopingli çıkmasının etkileri sürüyor. Türkiye gündemine oturan skandalın etkileri ağalık konusunu da olumsuz etkiledi. 653. tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin ağalık ihalesini 807 bin TL ile alan Süleyman Mecek’in ” Dopingli oldukları kesinleşmişse verdiğim paranın iadesi için hukuki yollara başvurabilirim.” şeklinde basına yansıyan açıklamasına Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi cevap verdi.

Edirne Belediyesi’nin bu konuda bir dahlinin olmadığının altını çizen Sedefçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda ağamız üzüntülü sanıyorum, ben de üzüntülüyüm. Hiç beklemediğimiz ve istemediğimiz bir olay gündeme geldi. Bunda Edirne Belediyesi’nin hiçbir dahli yoktur. Edirne Belediyesi yalnızca güreşi organize eden, para harcayan, ödülleri ve altın kemeri veren bir kurumdur. Doping tespiti, kan alınma işini, alınan kanın inceleme işini tamamen Güreş Federasyonu’muz yapmaktadır. Federasyonun yaptığı inceleme sonucunda ilgili kurumdan gelen bir resmi yazı ile Ali Gürbüz kardeşimizin maalesef dopingli olduğu tespit edildi. Benim yasal olarak yapacağım tek şey var. Ödülü ve kemeri geri istemektir. Bunu yaptım ben. Cidden çok üzüldüm. Ali Gürbüz çok beyefendi, karekteri düzgün iyi bir insan, iyi bir güreşçi, sanırım bu doping maddesini bilmeyerek aldığını düşünüyorum. Ve sonuç gerçek bir olay. Bizim yapacağımız tek şey yasal olarak ikinci çıkan başpehlivana başpehlivanlığı ve ödülü vermektir. Alttakileri üste kaydırmak şeklinde olacaktır.”

Kişilerin yaptığı hataların Kırkpınar’a şaibe karıştıramayacağını vurgulayan Sedefçi, “Ağalık kurumu devam ediyor. Burada bir kişinin yaptığı olay, hata Kırkpınar’ın onuruna, şerefine, şanına leke düşüremez, şaibe karıştıramaz. Şaibe en fazla kişiye bulaşır. Kırkpınar’da şaibe vardır demek bana göre çok doğru bir ifade değil. Sevgili ağa kardeşimden bunu düzeltmesini beklerim. Burada güreşçilerin bazılarında şaibe olduğunu, şu anda doping testleri sonucunda öğrenmiş bulunuyorum. Kırkpınar’da aslanlar gibi güreşler oldu ve yiğitler meydanında şaibesiz güreşler yapılarak ödüller verildi. UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’ne giren bir Kırkpınar için şaibeli demek kimseye yakışmaz hele ağaya hiç yakışmaz. Ağamız bunu dün heyecanla, tepkisel bir şekilde üzüntü ile söylediğini düşünüyorum. Bunu düzelteceğini umuyorum. Kırkpınar aslanlar gibi şaibesiz olarak yüzyıllar boyunca yapıldı, yapılmaya devam edecektir. Şaibeye karışan güreşçiler varsa bunlar hesabını verecektir. Bütün mesele budur. Bu da federasyonun görevidir. Güreş Federasyonu’muz doping çıkanlara ne ceza vereceğini kararını onlar verecektir. Edirne Belediyesi olarak sadece bu işi organize eden kurumumuz. Onun dışında bizim hiç yetkimiz ve dahlimiz söz konusu değil.” açıklamasında bulundu.

Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, altın kemerin ve para ödülünün iadesi ile ilgili süreç hakkında da bilgi vererek “Federasyondan bize resmi yazı gelecek. Dopingli olduğu ve ceza verildiğinin resmi yazısı geldiğinde biz de kendisinden resmi yazı ile bunların iadesini isteyeceğiz. Daha önce de doping hadisesi yaşanmıştı. Benim belediye başkanlığı yapmadığım 2002 yılında doping skandalı olmuştu ama ufak çaplı bir hadiseydi. Böylesine 8 tane başpehlivanın doping alacağı, başaltının birincisinin, ikincisinin doping alacağı şeklinde bir olay Kırkpınar tarihinde ilk defa meydana geldi. Ve son olsun inşallah. Kırkpınar’a bir daha şaibe bulaşmasını bende istemiyorum.” ifadelerini kullandı.