Başbakan Erdoğan, muvazzaf subayların yargılanmasıyla ilgili yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olmadığını bildirerek, “Tutuksuz yargılama süreci devam edebilir” dedi.

 

Başbakan Erdoğan ve Lübnan Başbakanı Necip Mikati Başbakanlık Merkez Bina’daki baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan, “Tutuklu askerlerle ilgili rahatsızlığınızı ifade etmiştiniz, yasal bir düzenlemenin de sinyalini vermiştiniz. O adım atıldı mı?” sorusunu yanıtlarken, 3. Yargı Paketi’nde gerekeni yaptıklarını ve tutuksuz yargılamayı mümkün hale getirdiklerini söyledi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

 

“Fakat buna rağmen maalesef işler bu kadar seri hala yürümüyor. İşlerin bu kadar seri yürümeyişi de bu süreci ciddi manada sıkıntıya sokuyor. Zira bunların içerisinde o akşamda söylediğim gibi emekli olan paşalarımız hepsi bu davetlere uydular, geldiler ifadelerini verdiler. İfadelerini verdikten sonra da tabii tutuklandılar ama tutuksuz olarak da bunlar yargılanabilirdi. Yargıya bu konuda müdahale etme yetkimiz yok ama bir siyasi sorumluluğun gereği olarak, ülkeyi yöneten, yasamanın içinde olan ve siyasi sorumluluk taşıyan insan olarak, bir Başbakan olarak bunu özellikle ifade etmek durumundayım. Çünkü bu komuta kademesinin içerisinde beraber çalıştığımız arkadaşlarımız var. Onların durumlarını biliyorum. Bu konudaki hassasiyetlerini biliyorum ve bunu bildiğim için de diyorum ki bu tutuksuz yargılama süreci devam edebilir. Ondan sonra hükmü verirsiniz. Ondan sonra da hükmün gereği icra edilir. Üçüncü Yargı Paketi’nin bu konuda yeterli olduğuna inanıyorum. Temenni ederim ki yargı bu süreci daha da hızlandırsın ve bir an önce bu adımlar atılsın.”

 

 

“Müzakere edebileceğimiz siyasi muhataplara ihtiyacımız var”

 

Kürt sorunun çözüm sürecinde Erbil ile görüşmeler olup olmadığı konusunda ise Başbakan Erdoğan, “Bizim müzakere edebileceğimiz siyasi muhataplara ihtiyacımız var. Uluslararası camiada da siyasi muhataplardan istifade edeceksek onlarla da görüşürüz, nitekim görüştük görüşüyoruz, bakan arkadaşlarımız da görüştü. Çünkü onlar Irak parlamentosunda, Irak’taki eyalet sistemi içerinde” şeklinde konuştu.

“Suriye ile ilgili sorunumuz rejimledir”

 

Başbakan Erdoğan bir gazetecinin “Tutuklu Lübnanlıların sürecinin sonlanmasına destek vermede neden geciktiniz? Suriyeliler silah temini kim sağlıyor?” sorusuna Erdoğan şöyle yanıt verdi:

 

“Bu konu bizim konumuz değil. Bizim muhalefete verdiğimiz destek 1. derecede kamplar konusudur. 230 bin Suriyeli vardır. Bizim Suriye ile ilgili sorunumuz rejimledir. Suriye halkı ile bir sonumuz yok. Bizim sınır illerimize hala havan topları düşmektedir. sivil vatandaşımız şehit olmuştur. Suriyeli vatandaşlara gıda, ilaç noktasında desteğimize deva edeceğiz. Bunun dışındaki destekler bizim ile ilgi değil. Suriye rejimine kimler destek veriyor? Bunu da soruyor olmanız lazım. Lübnan Suriye’nin çok sıkıntısını çekti. Biz o zamanda devreye girdik. Beşar Esad’a askerini çekmesi konusunu söyledik. Suriye halkının yanında olmayı sürdüreceğiz. Kaçırılan Lübnanlı kardeşlerimiz için sizler hangi hassasiyetle bu konunun üzerinde duruyorsanız. Bizler de bu konuda hassasiyet göstermeye bu vatandaşların ailelerine, hürriyetlerine kavuşmaları için mücadelemizi sürdürüyoruz.”

 

6352 sayılı ve ‘’Yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi’’ başlıklı yasa ile üst sınırı üç yıla kadar olan cezalarda uygulanan ‘’Adli kontrol sistemi’’ genişletildi ve sınır kaldırıldı. Böylelikle hakimlere, ‘’Konutunu terk etmeme. Yurt dışına ya da belirli bir yerleşim bölgesi dışına çıkmama, karakola her hafta imza verme’’ gibi tedbirlerle, sanığı tutuklamama yetkisi tanındı.

SAYILI ÖRNEKLER
Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ile Oda TV davasından yargılanan gazeteci Soner Yalçın hakkında bu tedbirler uygulandı. Karadayı tutuklanmadı, Yalçın da tahliye edildi. İzmir’deki askeri casusluk davasında sanık olan Koramiral Veysel Kösele ise tutuklandı daha sonra itiraz üzerine serbest kaldı. Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un tahliye talebi ise reddedildi. 28 Şubat, Askeri casusluk, internet andıcı, Oda TV gibi davalarda tutuklu yargılamalar devam ediyor.

BAKAN UMUTLUYDU AMA 
Başbakan Erdoğan’ın işaret ettiği yasa TBMM’de ele alınırken konuşan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ‘’Adli kontrolün kapsamı genişletilerek bu müessese, gerçek anlamda bir tutuklama alternatifi hâline getirilmektedir. Cezaevindeki mevcudun yüzde 27’si tutuklulardan oluşmaktadır. Üç yıl ve üzerinde sürelerle tutuklu kalanların oranı yüzde 3,22’dir’’ demişti.

AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın da ‘’Tutuklama bir tedbirdir, cezalandırma olmamalı, en son başvurulacak çaredir. Tutuklama yerine  yurt dışına çıkışı yasaklansın, kefaletle salıverilsin. Takdir hâkimlerindir, bunlar dikkate alınacaktır. Tutuklama kararı verilmesi zorlaşacaktır’’ açıklamasını yapmıştı.

Yasa ile hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilmeyeceği, tutuklama ya da tahliye istemlerinin reddedilmesi kararlarında ‘’ Delillerin somut olgularla gerekçelendirilerek gösterilmesi’’ de benimsenmişti.