Çeçen Kafkas Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği yapmış olduğu programla Cahar Dudayev ve şehitlerini andı.

 

Programa Çukurova Üniversitesi Öğretim Görevlisi Davut Yaşar,Ceyhan Kuzey Kafkas Kültür Derneği eski başkanı İsmail Mert, Ceyhan Kuzey Kafkas Kültür Derneği eski yönetim kurulu üyesi Cavit Berçik, Büyük Anadolu Şair Alpagutlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Eğitimci Şair Yazar Erol Yorulmaz,2.Başkan Tufan Yorulmaz, Sevinç Yağmuru Özel Rehabilitasyon Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Demir, Mustafa Özgür, Selahaddin Uğur, Orhan Gazi İnce, Çardak, Gücük ve Sisne’den birçok kişi katıldı.

Anma programı Kahramanmaraş Çeçen Kafkas Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Murat Demirci’nin açılış konuşmasıyla başladı. Davut Yaşar’ın konuşmasıyla devam eden program Kuran-ı Kerim okunması ve dualarla devam etti. Sinevizyon gösterileriyle biten programın ardından sohbet yapıldı.

Kahramanmaraş Çeçen Kafkas Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Murat Demirci;

“Değerli basın mensupları çok kıymetli hemşerilerim ve Adana’dan gelerek aramıza katılan çok kıymetli misafirlerimiz.

Bugün burada dünya nimetlerini zevk ve sefalarını elinin tersiyle iterek 2000 li yıllara çeyrek kala dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir avuç Müslüman’ın şahadete yürüyüş destanını anmak üzere toplanmış bulunmaktayız.

Hepinize hoş geldiniz diyor ve saygılar sunuyorum.

Evet, bugün 21 Nisan büyük bir lider büyük bir savaşçı üniformam kefenim ben şahadete talibim diyen iman abidesi Cahar Dudayev’in şehit edilişinin 17. yıldönümünü anmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Allah hepimizi o şehitlerin şefaatine layık etsin inşallah.

Değerli misafirler Kafkasya mücadelesi 400 yıldır süregelen bir mücadeledir. İmam Mansur, İmam Gazi Muhammet, Şeyh Şamil ile başlayan ve devam eden bu mücadele en son 2 binli yılların başında Cahar Dudayev ve bir avuç mücahit Müslüman’la devam edecekti.

Evet, 1989 yılların sonuna gelindiğinde komünist Sovyet sistemi çatırdamaya başlamıştı. Gorbaçov’un glasnost ve perestroyka politikaları komünizme gün saydırıyordu. 1991 yılının sonlarında beklenen son geldi ve komünizm çöktü.

Bu süreçte birçok Sovyet Rusya’ya bağlı cumhuriyetler hareketlenmeye ve bağımsızlık mücadelesine giriyordu. Çeçenistan’da da hareketli günler yaşanıyordu.

Zelimhan Yandarbiyev önderliğinde kurulan Çeçen Halk Kongresi Hareketi Sovyet kalıntısı yönetimi sarsıyordu. Zelimhan General Cahar Dudayev’i ülkesini bu mücadelede başında olmasını isteyerek davet etti ve o büyük komutan da hiç düşünmeden ülkesine geldi ve halkın %90 ın üzerinde oyunu alarak devlet başkanı seçildi. Halk Kongresi 6 Eylül 1991 yılında Dudayev’in başkanlığında bağımsızlığını ilan etti.

Bundan sonraki süreçte tarihi kan vahşet soykırımla sabıkalı olan Rusya devleti kendi vatanlarında sadece özgür ve bağımsız yaşamaktan başka hiç bir isteği olmayan bir avuç Müslüman çeçen kardeşlerimizin üzerine vahşice saldırdı. onların hesabı 24 saat içinde Çeçenistan’ı işgal edip büyük bir zafer kazanıp Slav ırkı içinde kendi iç politikalarını ve prestijlerini güçlendireceklerini düşünüyorlardı. Âmâ hesap etmedikleri bir şey vardı:

Hani diyor ya şair Mehmet Akif

“Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar

Benim iman dolu göğsün gibi serhattim var

Ulusun korkma nasıl böyle bir imanı boğar

Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar”

Evet değerli dostlar bu tek dişi kalmış canavarların hesap edemedikleri

Vatanı milleti dini ve namusu için bağımsızlık mücadelesine giren bu bir avuç Müslüman’ın iman dolu göğüslerini hiç hesaba katmamışlardı.

Onlar şahadete susamıştı ve büyük komutan şöyle diyordu; “üzerimdeki üniformam kefenim, şahadete talibim. Şehitliği rütbe ve şeref kabul ediyorum. Kanımın son damlasına kadar ülkemin bağımsızlığı ve milletimin hürriyeti için savaşmaya hazırım.

Ve savaştı da …

24 saatte Çeçenistan’ı işgal edecek olan süper güç Rusya tüm dünya önünde rezil olacak bir avuç Müslüman dünyanın en güçlü donanımlı süper gücünü önünde diz çöktürecekti. Onların hesap edemedikleri iman ve Allah aşkına vatanı için savaşanların karşısında Allah’ın yardımıyla en güçlü silahlarında çaresiz kalacağıydı. Bu savaş da 45 bini çocuk olmak üzere yaklaşık 350 bin insanın şehadetiyle sonuçlandı.

Bakara suresi 154.ayet ne diyor: “ve Allah yolunda öldürülen kimseler için “ölüler demeyin. Hayır, onlar diridirler. Farkında olmazsınız.

Bizde Allah’ın kelamına iman ediyoruz ve diyoruz ki onlar ölmediler şehid oldular ve Allah katındalar. Allah bizleri de onların şefaatine layık kılsın inşallah.

Değerli misafirler

Bugün bu anma programında bir araya gelmişken son günlerde Amerika’da Boston şehrinde meydana gelen terör hadiseyle de ilgili konuşmak istiyorum:

Gerçi henüz kesin hukuki delillerle ispatlanmamış olmakla beraber basında alığımız haberlere dayanarak bir açıklamada bulunmak istiyorum.

Biz Kahramanmaraş Çeçen Kültür Derneği olarak terörün dininin milliyetinin ırkının olmadığını beyan ediyor terörün her türlüsünü kınıyoruz.

Bu ferdi olayda da bir milletin adının karıştırılmasını ve bir milletin mensuplarının topyekûn teröristmiş gibi lanse edilmesini de kabul edilemez olarak görüyor ve kınıyoruz

Şu noktayı tüm kamuoyunun ayırt etmesini istiyoruz.

1990 lı yıllarda Çeçenistan’da bir savaş verildi. Onlar vatanı için savaşan bir avuç Müslüman’dı ve asla terörist değillerdi asıl terör o yıllarda Çeçen milletinin topraklarına kast eden ve saldıran Rusya’nın eseridir ve asıl teröristte onlardır.

Tekrar herkese teşekkür ediyor ve saygılar sunuyorum” dedi.