Bir cunta lideri daha ölüp gitti. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin mimarlarından Kenan Evren’in ölümünün ardından o dönemde iğrenç işkencelere uğrayanlar, “Ona hakkımızı helal etmiyoruz” dediler.

12 Eylül’ün cunta lideri Kenan Evren’in cenazesi bugün toprağa verildi ve bir dönem kapandı. Ancak o dönemde işkence görenler, hapishanelerde boş yere zulme uğrayanlardan çoğu günümüzde hayatta ve onlar, “Biz Evren’e hakkımızı helal etmiyoruz” dediler.

BBP Eski Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Eski Milletvekili Ökkeş Şendiller; “Tarihe dönüp baktığımız zaman, zulmedenler hiç rahmetle, iyilikle anılmazlar. Dünya kurulalı bu iş böyle. Ben darbecilere ve zulmedenlere hakkımı helal etmiyorum. Öbür dünyada herkes hesabını verecektir” dedi.

Şendiller; “Kenan Evren ve darbe cuntası da aslında terörü, kargaşayı bahane ederek darbe yaptılar. Ama işin aslı o değildi. İstedikleri zaman anarşiyi, terörü 3 gün içinde durdurduklarını gördük. Sağdan soldan onlarca insan asıldı. Binlerce insan yargılandı ve hakları ellerinden alındı. Terör bir süre sonra yine tırmandı. PKK ve bölücü terör örgütü darbe döneminde kuruldu” değerlendirmesini yaptı.

12 Eylül askeri darbesinin asıl amaçlarından birisinin Yunanistan’ın NATO’ya üyeliği olduğunu öne süren Şendiller; “Türkiye’de darbe öncesindeki siyasi liderler Yunanistan’ın NATO’ya üye olmasına geçit vermedi. Bunun üzerine Yunanistan’ın bu duruma rest çekerek Varşova Paktı’na katılacağını açıklaması üzerine bunun gerçekleşmesinden korkarak harekete geçen Amerika, zeminini hazırlayarak -ki bunlardan biri Maraş olaylarıdır- 12 Eylül 1980’de Kenan Evren ve arkadaşlarına darbe yaptırdılar. Nitekim darbe olduğunda ABD’ye atfen gündeme gelen (Bizim çocuklar başardı) nidalarının nedeni de asıl budur. Darbeden bir ay sonra da cuntacılar Yunanistan’ın NATO’ya üyeliğine izin veren imzayı attılar” diye konuştu.

Öte yandan; 12 Eylül’ün yargılandığı davanın iddianamesi karşısında savunma yapan Kenan Evren, “12 Eylül sonrası, Ege sorunu konusunda Yunanistan’dan herhangi bir yazılı güvence almadan, NATO Başkomutanı Rogers’ın vermiş olduğu sözlü güvenceye dayalı olarak Yunanistan’ın NATO’ya girmesine izin vermesinin hata olduğunu” kaydetmişti.