Milletvekili Sıtkı GÜVENÇ, Vakıf hizmetlerinin önemine değinerek vakıfların görevi arasında yer alan geçmişin geleceğe taşınması ve yaşatılması hususu ancak vakıflara sahip çıkmakla mümkün olabilir, dedi.

Bilindiği gibi her yıl mayıs ayının 2. haftası Vakıflar Haftası olarak kutlanıyor. Vakıf hizmetleri ile Vakıf eserlerin geleceğe sağlıklı kalabilmelerinin önemine değinen GÜVENÇ, konuyla ilgili yapmış olduğu açıklamada şunları kaydetti.

Vakıflar, toplum yararına önemli görevler ifa eden kurumlardır.

“Vakıflar gönüllülük esasıyla kamu yararına çalışan önemli kuruluşlardır ve toplum yararına önemli görevler ifa ederler. Toplumun çeşitli sorunlarının çözümü konusunda gönüllü olarak çalışan bu kuruluşlara sahip çıkılması ve desteklenmesini son derece önem arz ediyor. Vakıflar çok eski yıllardan bu yana, Selçukludan Osmanlıdan bu yana tarihimizde önemli hizmetler gerçekleştirmişlerdir. Vakıf hizmetleri özellikle Osmanlılar zamanında daha da yaygınlaşmış vakıflarımızın sayısı artmıştır. Bizim insanımızda başka milletlerde görülmemiş bir yardımseverlik duygusu var. Din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın her zaman yardıma muhtacın yanında olmuş bir milletiz. Bu tarihte de böyleydi şimdi de böyle.

Tarihimiz yardımlaşma duygusuyla yapılmış eserlerle doludur.

Dinimiz yardımlaşmayı ve ihtiyacı olanlara destek olmayı dinin temeli saymıştır. Tarihe baktığımız zaman bu inançla atalarımızın sayısız hayır kurumları bina ettiklerini görürüz. Camiler, medreseler, kervansaraylar, tersaneler, yollar, köprüler, darüşşafakalar, yetimhaneler, güçsüzleri koruma yurtları, hanlar, hamamlar, aş evleri gibi vakıf ve hayır kurumları hep Allah inancı ve ibadet amacıyla yapmışlardır.

Vakıf eserlerini ve vakıf ruhunu yaşatmak herkesin görevi olmalı

Atalarımız bu hayırlı işleri yapmakla kalmamış, onları ayakta tutacak, devamlarını sağlayacak, harap olup yıkılmalarını önleyecek tedbirleri de alarak evkaf müessesesini kurmuşlardır. Bugün vakıf eski eserlerimizi korumak, kollamak, gelecek nesillere ulaştırma görevini Vakıflar Genel Müdürlüğümüz yerine getirmektedir. Ancak bu eserlerin bütün insanlığın kültürel mirası olduğunu düşünerek bütün vatandaşlarımız tarafından da top yekûn korunması gereken eserlerdir. Tarihimizin ve kültürümüzün bir parçası olan vakıf eserlerin korunması, bir kurum ve kuruluşa bırakılmamalı vatandaşlarımız da bu hususa dikkat etmelidir. Geçmişten emanet olarak aldığımız tarihi vakıf eserlerimizi gelecek nesillere bırakabilmemiz, fert fert bu sorumluluğu paylaştığımız takdirde ancak mümkün olacaktır.

Ülkemizde de son 10 yılda vakıflara büyük ölçüde ağırlık verilmeye başlandı.

Daha 10 yıl önce darbelerin, müdahalelerin, andıçların tehdit ve şantajların hüküm sürdüğü eski Türkiye’de vakıflar ve derneklere büyük baskılar uygulandı. Birçok vakfın ihbarlarla, mahkemelere yapılan baskılarla faaliyetleri engellendi. Ne yazık ki bu, Meclis Araştırma Komisyonunun da tespit ettiği acı bir gerçektir. Ama 10 yılda AK Parti iktidarı döneminde vakıf eserlerimizin korunması restorasyonu ve vakıflarımızın çalışmaları konusunda önemli ilerlemeler kaydedilmiştir.”