İlimizde eğitim faaliyetleri yapılmış olup kanunun önemini ve hassasiyetini vurgulamak amacıyla sağlık çalışanlarına ve üniversite öğrencilerine Yrd.Doç.Dr.Selma GÜLER konuşmacı olarak katılımıyla K.S.Ü Tıp Fakültesi Avşar Kampüsü Senem Ayşe Konferans Salonunda 07.12.2012  Cuma  saat 14.00’da konferans düzenlenecektir.

 

Uluslar arası sağlık kuruluşları tarafından HIV/AİDS hakkında toplum farkında lığının artırmak üzere 1 Aralık günü “Dünya AİDS Günü” olarak tespit edilmiş ve hastalığın öneminin anlatılabilmesi, toplumun bilgilendirilmesi ve bulaşma-korunma yollarının öğretilmesi için bu hastalıkla mücadele yönünde çalışmalar yürütülmektedir.

 

 

HIV/AIDS hastalığı ilk defa 1981 yılında Amerika Birleşik Devletleri ve Haiti’den gelen göçmenlerde tanımlandı ve hastalığa AIDS (Kazanılmış Bağışıklık Yetmezlik Sendromu) adı verildi.1984 yılında ise AIDS’e neden olan virüs ‘’HIV’’ (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü) izole edildi. Bu virüs vücudun savunma gücünü zayıflatmakta,  yıkmakta ve normal koşullarda tedavi edilebilen hastalıklar, savunma gücü yetersiz kaldığından tedavi edilememektedir.

 

 

AIDS,  Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı UNAIDS 2011 yılı raporuna göre; dünyada 2011 yılında bir günde 700’den fazla kişinin HIV ile enfekte olduğu, 2011 yılında ise 2.5 milyon kişinin HIV’ e yakalandığı tahmin edilmektedir. Yine aynı raporda dünyada 34 milyon kişinin HIV taşıyıcısının bulunduğu ve 2011 yılı içerisinde 1.7 milyon kişinin AIDS nedeniyle öldüğü tahmin edilmektedir.

 

 

HIV enfeksiyonu sadece erişkinleri değil bebek, çocuk, genç, yaşlı herkesi tehdit edebilen, henüz virüsü tam olarak vücuttan atmayı sağlayabilecek tedavisinin ve aşısını bulunmadığı bir hastalıktır.

 

 

HIV nedir?

HIV virüsü bağışıklık sisteminin içine yerleşerek, bireyin bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüsdür.

 

 

AIDS nedir?

Bulaşıcı bir virüs hastalığıdır. Mikrobu HIV adı verilen bir virüs dür. HIV girdiği vücudun, mikroplara karşı koyma yeteneğini sağlayan bağışıklık sistemini etkileyip yok eder. Direnci azalan vücutta, HIV’ ın etkisinin yanı sıra, çeşitli mikroplar da hastalıklara neden olur.

 

 

HIV/AIDS BULAŞMA YOLLARI

Korunmasız cinsel ilişki: HIV enfeksiyonunun en sık bulaşma şeklidir. HIV korumasız (kondom, kılıf, kaput, prezervatif kullanılmadan) yapılan her türlü cinsel ilişki ile bulaşabilir.

Kan ve kan ürünleri ile bulaşma: Kanda virüsün yoğun miktarda bulunması nedeni ile, virüsü taşıyan kişilerden alınmış kan ve kan ürünleri ile hastalık bulaşabilmektedir.

Anneden bebeğe bulaşma:  Anneden bebeğe gebelikte, doğumda ve emzirmekle bulaşabilmektedir.

 

HIV’ ın BULAŞMADIĞI DURUMLAR

Dokunmak, toklaşmak, sarılmak ile, Gözyaşı, ter, tükürük ile, Aynı yerde oturmak, aynı havayı solumak ile, Aynı havuzu, banyoyu, tuvaleti, saunayı, duşu paylaşmak ile, Giysilerin ortak olarak kullanılması ile, Tabak, çatal, kaşık, bıçak, bardak paylaşılması ile, Telefon kulaklığı, kapı tokmağı ile HIV bulaşmaz

 

 

KORUNMA

HIV/AIDS hastalığı önlenebilir bir hastalıktır ve her hastalıkta olduğu gibi korunma önlemleri tedaviden daha ekonomiktir. Eğitim ile korunmayı öğrenmek, öğretmek ve davranış değişikliğinde bulunulmasını sağlamak, hastalığın yayılmasını önlemede en etkili yol olarak kabul edilmektedir. Toplum tarafından dışlanma, işini ve çevresini kaybetme korkusu, HIV pozitif kişilerin kendilerini gizlemesine yol açan nedenlerdendir. Önemli olan HIV pozitif kişileri dışlamadan hep beraber el ele vererek yaşayarak bu hastalığa karşı mücadele edebilmektir.

 

 

Cinsel bulaşmaya karşı korunma: En sık bulaşma yolu cinsel temasla olduğu için bu yolla korunma büyük önem taşımaktadır. Kondom ve doğru kondom kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmaya karşı en güvenli ve basit korunma yoludur.

Kan ve kan ürünleri ile olan bulaşmaya karşı korunma: 1987 yılından beri kan ve kan ürünleri HIV yönünden test edilmektedir. Organ ve doku nakilleri öncesinde gerekli testlerin yapılması HIV geçiş riskini en aza indirmektedir. Damar içi madde kullanımı alışkanlığının önlenmesi, tedavi edilmesi, ortak enjektör kullanımı risklerinin anlatılması bu grup hastalarda HIV bulaşma riskini azaltmaktadır.

BULAŞICI HASTALIK KONTROL PROGRAMLARI ŞUBESİ