Partileri ve kamuoyunu geren hızlı tren meselesi…

Allah var, önceleri hızlı tren kimsenin aklında fikrinde yoktu. Dürüst olmak gerekirse, yatırım programında yok, olsa bile otobanla paralel gider. Oysa Kahramanmaraş otoban üzerinde değil. Bu bakımdan hızlı trenin Kahramanmaraş’ta işi ve yeri yok, denildi.

Otoban içimizden geçmiyor ki hızlı tren  geçsin diyenler de az değildi.

Oysa iktidar partisinin aklında ve fikrinde hızlı tren vardı. Fakat işin garip yanı, 17 Mart’ta şehrimize gelen Başbakan sayın R.Tayyip Erdoğan’ın sözcükleri içinde hızlı trenin bulunmadığı, platformda yaşanan kısa söz düellosundan da anlaşıldı, mikrofon açık olduğu için, “Ne diyorsunuz yahu, ne hızlı treni…” sözcüklerini binlerce insanın duyduğu iddia edilince, AK Parti cenahı bu işin üzerine gitti.

Oysa sayın başbakan, daha önce Osmaniye mitinginde bu meseleye parmak basmış, hızlı trenin Kahramanmaraş’tan geçeceğini söylemişti.

Ancak, Kahramanmaraş mitinginde, Başbakan sayın Erdoğan, Narlı hattından ve aktarmadan da söz etti. Etti de, milletin kafası karıştı iyice. Ve mesele net olarak da anlaşılmadı aslında.

Kimisi de, “kara tren gelmiyor ki, hızlısı gelsin!” demeye başladı. Biliyorsunuz, seneler önce istasyonumuzdaki lokomotif arızalı, tamir edilip gelinecek bahanesiyle Adana’ya gitmişti, gidiş o gidiş, ondan sonra kendisinden biri haber, icar alınamadı. Bir kötü körez Köprüağzı hattımız vardı, ondan da olduk. Kör bir hattı ama olsun, yine de birkaç kişi gidip geliyordu.

Lokomotif de kayboldu gitti zaten!

Malum, seçim gelmiş kapıya dayanmıştı. Hızlı trenin Kahramanmaraş’tan geçecek olması, iktidar partisine prim sağlayacaktı. Bir şekilde bu meseleyi güçlendirmek, halka inandırmak gerekiyordu ki, imdada Ulaştırma Bakanı yetişti ve durduk yerde hızlı trenin Kahramanmaraş’tan geçeceği müjdesini verdi.

Geçen Pazar günü de AK Parti binasında, milletvekillerinin de katıldığı basın toplantısında, bu mesele gündeme geldi, kesin ve net olarak, üstelik de altı kalın çizgilerle çizilerek hızlı trenin Kahramanmaraş’tan geçeceği söylendi.

Aslında bu basın toplantısının apar-topar yapılmasının ana sebebi, MHP’nin billboardlara verdiği ilandı. “hızlı tren kaçtı, Tahir Hoca kaçmasın!” reklâmı, AK Partilileri kızdırdı, öfkelendirdi, harekete geçirdi, acilen açıklamaya zorladı. Oysa tren kaçmamıştı, yola çıkmış, Kahramanmaraş’a geliyordu!

Bize söylenen buydu.

Bu kez de, hemen ertesi günü, Şelale Park’ta, MHP Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun ev sahipliğindeki basın toplantısında, bu mesele yine gündeme geliverdi. İster istemez! Bu meselenin mimarı olan MHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof.Dr.Tahir Akgemci, ulaştırma bakanının haberini ısmarlama ve sipariş üzerine yapılmış açıklama olarak yorumladı.

“Öyle geliyor demekle hızlı tren gelmez!” demeye getirdi. Dedi de… İş biraz da inatlaşmaya dönüşmüştü sanki.

Anlaşılan o ki, bu hızlı tren hadisesi, her iki parti arasında söz düellosuna sebep olmuş, bayağı da siyasi malzeme çıkmıştı. Gelirdi, gelmezdi derken, toplum da kime inanacağını şaşırdı. Ve her iki parti temsilcileri gerildi aslında.

Ancak bu meselede MHP adayı Akgemci’yi haklı bulanların sayısı daha fazlaydı. “Tahir Hoca’nın billboardlardaki reklâmı AK Partinin psikolojisini, kimyasını bozdu, partidekiler panikledi, ne yapacaklarını, ne diyeceklerini şaşırdılar” demesi, bu yolda düşünmesi, kamuoyunda ne kadar karşılık bulur bilemem de, tabi kimse hızlı trenin bu şehirden geçmesinden rahatsız olmaz, aksine sevinir, gurur duyar.

Dilerim bu meselede her şey bizim lehimize gelişir, dilerim hızlı tren bu şehirden geçer,  dilerim ulaşım anlamında Kahramanmaraş çağ atlar!

İstemeyenin gözü çıksın!

Neyse… Şunun şurasında bir-iki gün sonra sandığa gidiyoruz. Herkes demokratik hakkını kullanıp benimsediği, gönül verdiği partiye oyunu kullanacak. Bu meselede son cümlelerimi ifade edecek olursam, bu hızlı tren meselesi bazılarına prim kazandırırken, bazılarına da itibar ve güven kaybı yaşatacak, haberiniz olsun!

Çabuk olun, treni kaçırmayın!

NOT: Sıcağı sıcağına yazmak istedim.  Dün ZAMAN operasyonu vardı. Herkes Zaman Gazetesi ararken, sipariş verirken, nedense bir yerde gazete bulunamadı, ne bayilerde,  ne apartmanların girişinde bulmak mümkün değildi. Daha önceleri sağa sola beleş dağıtılan gazete, dün buhar olup uçmuştu. Hiçbir yerde yoktu, çöpçüler gazeteleri toplayıp çöpe atmışlar.

Buldum… Hem de Türkoğlu’nda… Vatandaşlar, özelikle AK Partili dostlar tepkiliydi.

AK Parti adaylarının yolsuzlukları haber yapılmıştı. Zamanlama manidardı. Seçmen üzerindeki etkisi ve tepkisi ne olur bilemem de, seçime birkaç gün kala şık düşmemişti.

Mehmet FİSKECİ