Kahramanmaraş’taki Sanayiciler ve kentin markaları nerede?

Öncelikle emeği geçen herkese teşekkür ederim, Açılıştan bir gün önce İstanbul’a Feshane’ye gittim. Hazırlıkların ne kadar zor olduğuna bir kez daha şahit oldum, oturduğum yerden ahkam kesmiyorum…

Öncelikle tanıtım günlerine katılan tüm yerel firmaların özverilerini kutluyorum. Alanı hazırlayan Basın Müdürü Mustafa Semerci’den Şef Abdullah Kekil ve ekibine, Başkan Yardımcısı Kabakçı’dan Belediye Başkanı Poyraz’a kadar üzerlerine düşenin fazlasını yaptılar.

Feshane’deki izlenimlerimden kısa kısa yazmak istiyorum.

Açılıştan bir gün önce tebrik edilmesi gereken bir isim daha Esnaf Odaları Birliği Başkanı Ahmet Kuybu reyonların başında esnaf arkadaşlarıyla birlikte alanı hazırlamaya çalışıyorlardı. Baktığınız zaman esnafın birçok kolu alandaydı.

Açılış gününde Ak Partinin Grup Başkanvekilleri, İstanbul, Kayseri ve Kahramanmaraş milletvekilleri, büyükşehir belediye başkanı ve Valisi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, KSÜ rektörü, Bakan Yardımcısı Kaynak yani herkes oradaydı. Akşam Gala yemeğinde ise sadece MHP’li Dedeoğlu vardı.

Tanıtım günlerinin Kahramanmaraş açısından Feshane’deki organizasyonun ilk olması nedeniyle ayrı bir önem taşıyordu. Bu dönem gururla bahsettiğimiz birlik ve beraberlik görüntüsü il sınırları içerisinden dışarıya çıkmamıştı. Birlik ve beraberlik görüntüsünden uzak gerçekleşen tanıtım etkinliğinin açılışında Kent Konseyi Başkanı Arıkan, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanvekili Gülkesen, Ticaret Borsası Başkanı Balsuyu ve Esnaf Odaları Birliği Başkanı Kuybu’dan başka sivil toplum örgüt başkanı yoktu.  Organize yetersiz miydi yoksa tanıtım etkinliğini organize eden kurum yalnız mı bırakılmıştı.

El sanatlarımızın birçok dalını Feshane’ye yansıtmıştık. Kuyumcu, Oymacı, Bakır işlemeci, ayakkabıcı, yemenici hepsi oradaydı. Tarhana, fıstık ezmesi, biber ve tabiî ki dondurma ve yöresel ürünler reyonların başköşesinde tanıtılmayı bekliyordu.

Şimdi Tanıtım deyince kentin sadece yöresel ürünleri değil yerelden ulusala çıkan markaları, firmaları, yaylaları, mesire alanları ve kültür mozaiği de mutlaka yerini almalıydı. İnanç turizmi açısından Eshab-ı Kehf’in bulunması ve başında da Başkan Fazlı Aydoğan’ın yer alması bir ayrıcalıktı. Kentin tarih ve kültür dokusunu da fotoğraflarla fuarların artık vazgeçilmezi olan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yansıttı.

Kahramanmaraş sadece dondurma, biber, tarhana’dan ibaret değildi. Açılış konuşmalarında hep sanayi kenti olmamızdan bahsedildi, fuara tek bir sanayi kuruluşu bile katılmamıştı. Kentin gururu Kipaş bir reyon tutup tesislerinin resimlerini, üretimlerini ve çalıştırdığı işçi sayısını yansıtsa milletin dudağı uçuklardı. Aslında Lee Cooper markasının Kahramanmaraş’a ait olduğunu duyursak yine yeterdi.

Madeni Mutfak eşyasında Türkiye’nin kralı haline gelen Hascevher’in o tanıtım etkinliğinde olmaması büyük bir eksiklikti. İşadamı Hacı Dinçer bugün dünyanın dört bir yanına mutfak eşyası ihracat ediyor. Bunu orada da yansıtsak bu firmalar kentin firması desek yetmez miydi?

2010 yılında offshore yarışması yaptık, yarışmayı televizyondan gören ‘Kahramanmaraş’ta deniz var mı’ sorusu ile telefonlarına sarıldılar. Evet, kentin akarsularını ve yaylalarını gerek maketleriyle gerekse fotoğrafları ile yansıtamaz mıydık?

Serdar Erdoğan Yılmaz ağabey kendini getirmiş, getirmişte iyi etmiş fakat Başkonuş yaylası ile ilgili görseller, maketler ve bilgiler alıp bir reyon tutamaz mıydı?

Piserro’nun Dünya’nın 42 ülkesinde marka tescili var, ulusal bir marka oldu. Peki, Maraş’ın markası olduğunu Maraş’tan başka kim bilirdi. Piserro’nun kurucusu İşadamı Ali Rıza Kısakürek ve yenge hanım Müzeyyen Hanımefendi’de İstanbul’daydı fakat eksik olan stantlarıydı.

Hadi bütün tekstilciler için söylemiyorum Türkiye’nin en büyük 1000 şirketi arasına giren 16 şirket reyon kiralasaydı ya da KMTSO bunları bir araya toplayıp şirketlerin ihracatları, üretimleri ve istihdamları konusunda bilgiler verseydi sanayi kenti olduğumuz bilinseydi olmaz mıydı?

Bu arada niye herkes ‘Mado, Mado’ diye konuşuyor diyordum. Evet, bende Mado, Mado, Mado diyorum. Elini taşın altına koyan ve tonlarca bedava dondurma dağıtan kurumu kutluyorum. Bu arada dondurmanın yeni prensi Akdo’yu da unutmamak lazım. Onlarda tanıtımda yerini aldılar ve aslanlar gibi tanıtımını yaptılar.

Kahramanmaraş Belediyesinin tek başına yaptığı etkinlik yine de kentin dışarıya açılması açısından önemliydi ve başlangıcı başarılı oldu. Burada sadece şunu öğrenmek istiyorum, kentin büyük firmaları neden tanıtım etkinliğine katılmadı?