DİLE GELEN DUYGULAR

 

                                               -Sevgili Kızım’a-

Baba ocağına vedâ ederken,

Bahtın açık; gönlün, bahtiyâr olsun…

Yeni bir hayata merhaba derken,

Bir ömür tâlihin sana yâr olsun…

 

Anamın adıdır gönül sürûrum,

Cennet kokuludur gül yüzlü nûrum,

Gözbebeğim, güzel kızım, gurûrum,

Attığın her adım gül-i zâr olsun…

 

Vuslatı bekleyen yürekler gibi,

Beyaz duvaktaki dilekler gibi,

Sen gelin giderken melekler gibi,

Her mevsim gönlüne ilkbahar olsun…

 

Gün gelir ayrılık şafağı söker,

Kalplere târifsiz bir elem çöker,

Ana-kız birlikte gözyaşı döker;

Hasret, mürüvvetle lâlezâr olsun…

 

Kına yakılırken; ağıt dem tutar, 

“Aney”ler âh eder; dil, mâtem tutar,

Terleyen gözlerden; kirpik, nem tutar, 

Bu hüzne türküler bestekâr olsun…

 

Bir firûze devrân, bir fasl-ı hazan,

Kız vermek kolay mı? Âteşi sûzan,

Yüreğimde hicran, başımda duman;

Ne gam; bu gelin kız berhudâr olsun…

 

Susmak, konuşmaktır bâzı zamanlar,

Târife ne hâcet, ârifler anlar,

Ve “İki bedende tek ruh” olanlar;

Gönül otağına hizmetkâr olsun…

 

Yaprak dökümünü târif etmek zor,

Beni benden alır içimdeki kor,

Gönlümden geçenler dile sığmıyor,

Söylenen mısrâlar derkenâr olsun…

 

  Turnalar göçerken, bulutlar ağlar,

  Güneş’in kalbine yağmurlar yağar;

  Yarınlara dâir hayır duâlar,

  Hayâller; hayâta şehsüvâr olsun…

         

 

 

 

    

                   

                     II

 

Sevdâ siperine yaslanmak gerek, 

Sevgiden, saygıdan beslenmek gerek, 

Sadâkat burcunda üslenmek gerek;  

Bu nasihat size bergüzâr olsun…

 

Mızrâbı sert vurma gönül sazına,

Hazır ol hayatın soğuk yazına;

Sıcak rüzgârına, kış ayazına,

Sabır azığınız medetkâr olsun…

 

Gönül; tülden ince, kılıçtan keskin,

Kırma, kırılırsın; kul, kuldan baskın,

Sükûnete dost ol, hiddete küskün;

Mutluluk ömrüne hükümdâr olsun…

 

En sarp yokuşlardan çıkılır düze,

Her gece şafakla varır gündüze,

Pembeden siyaha her gününüze,

Sevginiz yıkılmaz bir hisar olsun…

 

Îmandan, ihlâstan sakın ayrılma,

Aklını, nefsine âmâde kılma,

Aman ha, Kıble’den âzâde kalma,

Ak alnın, beş vakit secdekâr olsun…

 

Gönüldeki gurbet, ülfete döner,

Sabırla her mihnet, nîmete döner,

Yâr ile muhabbet, rahmete döner,

Yeter ki “Gül” aşkın tâcidâr olsun…

 

Hayat; bir nefeslik hayâldir balam,

Dünyaya yâr olmak vebâldir balam,

Elbette hakkımız helâldir balam;

Kalbiniz ukbâya vefâkâr olsun…

 

Gönlümde efkârdır Hilâl’in yası,

Güneş’i gölgeler Ay tutulması,

Ay-Yıldız Aşkı’nın soylu mîrâsı;

Babadan evlâda yâdigâr olsun…

 

Dileğimiz Hak’tan vermesin hüzün,

Her iki cihanda gülsün gül yüzün,

Goncanız ziyâde, kolunuz uzun;

Âsûde ömrünüz pâyidâr olsun…

 

          Dr. Mehmet GÜNEŞ