AK Parti’nin aylardır merakla beklenen Cumhurbaşkanı adayını açıkladı.
AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayının açıklanacağı törende konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, cumhurbaşkanı adaylarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu açıkladı.
Recep Tayyip Erdoğan Kimdir?
Aslen Rizeli olan Recep Tayip Erdoğan 26 Şubat 1954 yılında, Kasımpaşa’da ailesinin üçüncü çocuğu olarak doğdu. Babası Ahmet Erdoğan, annesi ise Tenzile Erdoğan’dı. Babası, deniz yollarında kıyı kaptanı olarak çalışırdı. Babası Ahmet Erdoğan ailesiyle birlikte 13 yaşında Rize’nin Güneysu ilçesinden İstanbul’a göç ettiğinde Kasımpaşa semtine yerleşmişlerdir. Recep ayında doğduğu için Recep adı ve dedesinin adını verdikleri Tayyip Erdoğan’ın 3’ü erkek ve 1’i kız olmak üzere 4 kardeşi daha bulunmaktaydı.
Hayatının önemli bir bölümü İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden biri olan Kasımpaşa’da geçti. İlkokulu Piyale Paşa İlkokulu’nda okudu. 1965 yılında Piyale Paşa İlkokulu’nu bitirip, İstanbul İmam Hatip Okulu’na başladı.
Spor çalışmalarını ilerleten Erdoğan 1969 yılında, 15 yaşındayken Camialtı Spor Kulübünden transfer teklifi alarak bu kulupte spor etkinliklerine devam etti.
İmam Hatip Okulu’ndan 1973 yılında mezun oldu. Fark dersleri sınavını vererek Eyüp Lisesi’nden de diploma aldı. Ardından 1973 -1974 sezonunda Vatan Caddesi ile Aksaray Caddesi’nin kesiştiği Gürani Sokak’ta bulunan ve 12 Mart 1971’deki askeri darbeden sonra 25 Ağustos 1971 tarihinde yasayla özelleştirilen aslında adı “İstanbul Tuna İktisadi ve Ticari Bilimler Yüksek Okulu” olan Aksaray İktisat ve Ticaret Yüksek Okuluna kaydını yaptırarak girdi. Recep Tayyip Erdoğan’ın okul numarası 2443 olmasına rağmen Marmara Üniversitesi’nden verilen diplomasında ise öğrenci numarası, 8345 olarak görülmektedir.
1977-1978 öğretim yılında “Ekonomi”, “İşletme” ve “Siyasal Bilimler Fakültesi”ni açan İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, bünyesindeki “Aksaray İktisat ve Ticaret Yüksek Okulu” gibi kimi yüksek okulları; “Ticari Bilimler Fakültesi” adı altında birleştirdi. Böylece Recep Tayyip Erdoğan, Aksaray İktisat ve Ticaret Yüksek Okulu’nda başladığı öğrenimi, Şubat 1981’de İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, Ticari Bilimler Fakültesi’nde bitirdi. Recep Tayyip Erdoğan’ın mezuniyetinden sonraki yıl okulun adı 1982 yılında gerçekleştirilen düzenlemelerle de Marmara Üniversitesi adına çevrildi. 23 Mart 2012 tarih ve 28242 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi kapatıldı ve yerine İşletme, İktisat ve Siyasal Bilgiler fakülteleri kuruldu.
Bu arada Camialtı Spor Kulübünden, İ.E.T.T’ye transfer oldu. 1976 yılında İ.E.T.T futbol takımı İstanbul şampiyonu oldu. 12 Eylül 1980 sonrası İ.E.T.T’den ayrılmak zorunda kaldı. 16 senelik futbol hayatını da böylece noktalamış oldu.
Üniversite yıllarında aktif sosyal ve siyasi hayatın içinde yer almaya başladı.. Milli Türk Talebe Birliği’ndeki görev yıllarından sonra, 1976 yılında Milli Selamet Partisi Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığına ve aynı yıl MSP İstanbul İl Başkanlığı’na seçildi. 1977 yılında bir konferans münasebetiyle tanıştığı Emine Hanım’la 4 Temmuz 1978’de evlendi. Evliliklerinden 2 erkek, 2 kız olmak üzere 4 çocukları oldu. (Ahmet Burak, Necmeddin Bilal, Esra ve Sümeyye.)
12 Eylül 1980’de İ.E.T.T’den ayrılınca özel sektörde çalışmaya başladı. Bir müddet özel sektörde çalıştıktan sonra 1982 yılında askere gitti. Yedek subay eğitimini Tuzla’da yaptı. İstanbul Hastal’da 77. piyade alayında askerliğini tamamladı. Askerlik sonrası daha önce çalıştığı özel şirkette yaklaşık 1,5 sene çalıştı. Daha sonra başka bir şirkette Genel Müdür olarak göreve başladı..
12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra 1983 yılında kurulan Refah Partisi ile siyasi hayatı tekrar başlamış oldu. 1984 yılında Beyoğlu İlçe Başkanı, 1985 yılında da İl Başkanı ve M.K.Y.K üyesi seçildi. 1984-1994 yılları arasında partisi ile bir çok seçime girdi. 1986 ara seçimlerinde milletvekili adayı oldu. 1989 yılında Beyoğlu ilçesinden belediye başkan adayı oldu. Partisi 1989 seçimlerinde 2. parti oldu. 1991 senesinde tekrar milletvekili adayı oldu. Seçimi kazandı ve milletvekili oldu.Daha sonra tercihli oy sistemi nedeniyle yüksek seçim kurulu mazbatasını iptal etti.
27 Mart 1994 seçimlerine kadar İstanbul İl Başkanlığı görevini sürdürdü. 27 Mart 1994 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu ve %25,19 oy alarak seçimi kazandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde hakkında çok sayıda dava açıldı. Akbil, İsfalt ve İdo hakkında açılan yolsuzluk davaları, milletvekili seçildiği dönemde geçici olarak donduruldu.
Fazilet Partisi’nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması üzerine, parti içindeki iki farklı görüşü oluşturan milli görüşçüler ve yenilikçiler hareketleri kendi partilerini kurdular. Recai Kutan, milli görüşçüler ile birlikte Saadet Partisini kurarken, Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki yenilikçiler 14 Ağustos 2001 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi (A.K.P.)’yi kurdular.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ilk genel kongresinde Erdoğan başkan seçildi. A.K.P., 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçimlerde %34.29 oy alarak birinci oldu. Partisinin genel seçimleri kazanmış olması ve de iktidar partisi konumunda yer alması Erdoğan’ı meclise sokmak için yeterli olmadı; çünkü seçim yasağı bulunmaktaydı. Parti başkanlığı ve başbakanlık görevine, bir süre Abdullah Gül baktı.
Siirt milletvekili Fadıl Akgündüz’ün milletvekilliğinin düşürülmesi ve ardından yapılan 9 Mart 2003’te Siirt seçimleri sonucunda Erdoğan, Siirt Milletvekilliği’ni kazandı ve 22. Dönem Siirt Milletvekili olarak parlamentoya girdi. A.K.P.’nin başkanlığına ve 58. hükümetin istifasını sunması üzerine koltuğundan çekilen Abdullah Gül’den boşalan başbakanlık makamına geçti ve 59. Hükümeti kurarak Türkiye Cumhuriyetinin 59. Başbakanı oldu.
22 Temmuz 2007 tarihinde, meclisin 23. döneminde yapılan seçimlerde A.K.P. %46.6 oy alarak tekrar iktidar partisi oldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin 60. Hükümeti’ni kurdu ve tekrar güvenoyu aldı. Erdoğan da ikinci kez başbakanlık koltuğuna oturdu. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişiklerine ilişkin referandumda evet oylarının %58 oranına ulaşmasıyla Başbakan Tayip Erdoğan’ın öncülük ettiği kampanya tarihi bir başarı gösterdi.
12 Haziran 2011 tarihinde meclisin 24. döneminde yapılan Türkiye genel seçimleri sonucu Ak Parti oyların yüzde 49,8’ini alarak tekrar büyük bir zafer kazandı.
12.CUMHURBAŞKANI ADAYI BİR MARKA : RTE !
(hamdiyalcin1@hotmail.com)
AK Partinin Genel Başkanı ve Ülkemizin Başbakanı Recep Tayyip ERDOĞAN'ın 12.Cumhurbaşkanı adaylığı Partinin Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN tarafından 01.07.2014'de resmen açıklandı. Ülkemiz ve aziz milletimiz için hayırlı, uğurlu olsun. Onu sevenler hem çok üzülüyor ve hem de çok seviniyorlar.Seviniyorlar çünkü, Ülkemizin en yüksek makamı Çankaya yolu ve köşkünde onu görmeyi ve hizmetlerine oradan devam etmesini istiyorlar. Üzülenler; Başbakanlığı daha doğrusu AKP'nin Genel Başkanlığını bırakmasını istemiyorlar. Çünkü AKP onunla büyüdü, onunla gelişti ve onunla yükseldi. Ülkesine ve aziz milletine onun liderliğinde hizmetler verildi. Onun liderliğinde yola devam edilmesini istiyoruz,diyorlar.
Parti liderleri genelde millet ve kamu oyunda partisinin markasını oluşturur. Bu marka TPE'ne müracaat edilip tescil edilmesi şeklinde düşünülmemelidir. Bu marka milletin yaptığı ve tescil ettiği unutulmaz yüksek bir değerdir.
Demokrat Parti'nin merhum Genel Başkanı Adnan MENDERES, ANAP'ın merhum Genel Başkanı Turgut ÖZAL, Saadet Partisinin merhum Genel Başkanı Prof.Dr.Necmettin ERBAKAN ve AKP'nin Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN isimlerini marka yapmayı başardılar. Bunlar asırlarca unutulmayacak ve aziz milletimizin gönlünde taht kurmuş değerli şahsiyetler olarak yer alacaklardır. Tüm siyasi parti liderlerini markalaşmış olarak göremeyiz. Örneğin merhum ve markalaşmış olan Liderlerden sonra yerlerine seçilen Genel Başkanların bu markalaşmayı sürdüremediklerini görüyoruz. Her nedense bir daha O Liderlerin yerlerini dolduracak ve partilerini şaha kaldıracak Marka Liderler çıkmamıştır. Atatürk'ten sonra da CHP'de bugüne kadar halk nezdinde markalaşmış bir lidere rastlamak mümkün değildir.
Ülkemizde RTE markası ise Cumhuriyet tarihinde çok istisna ve millet nezdinde çok önemli bir yer tutar. O markayı milletin kalbinden silmek ve unutturmak için bilerek ve bilmiyerek bir kısım siyasi rakiplerin gayret ve çabaları beyhudedir. Çünkü O, aziz milletimizin gönlünde unutulmaz bir taht kurmuş ve Markalaşmıştır. Hiç kimse RTE markasını küçümseyemez ve inkar edemez.
Halk nezdinde RTE markası kolay kazanılmadı. Gençlik yıllarından itibaren sosyal hayat ve siyasetle içice bir yaşamı tercih eden , disiplinli ekip çalışmasının ve takım ruhunun önemini hayat mektebinde çok erken yaşta öğrenen, genç bir idealist olarak ülke ve dünya meseleleri ve toplumsal sorunlarla ilgilenen Recep Tayyip Erdoğan'ın aktif politikaya adım attığı dönemde halk marka tescilini gerçekleştirmiştir.
İşte O, aktif politika döneminde takım ruhuyla ve bakanlarıyla el ele , gönül gönüle vererek halkıyla kucaklaşmayı beceren en iyi lider olmuş , uluslararası arenada ise, ülkesini başarıyla temsil ederek yoğun ilgi ile karşılaşmış, yurt dışında yatırım yapmak isteyen Türk iş adamlarına-müteşebbislere "RTE" markası büyük bir güven aşılamış ve o ülkelerden talep gelmiştir.
Halkın onayladığı ve tescil ettiği RTE markası AKP'de önemli çalışmalara imza atmıştır.Yapılan"sessiz devrimlerin" mimarı işte bu sihirli markada gizlidir.
Başbakanın, partiden ayrılmasını istemeyenler, onun ülkesi ve milleti için 2023'e kadar yapması gereken daha çok, ama çok daha önemli projelerin olduğunu düşünüyorlar. AKP'nin Başbakanın köşke çıkması halinde partiyle bütünleşen RTE markasının sürdürülmesinde sıkıntıların doğacağı ve akibetlerinin diğer partilerde olduğu gibi markalaşmayı sürdüremiyecekleri endişesini taşımaktadırlar. Oysa ki parti içinden bu markayı örnek alabilecek liderler mutlaka çıkacak ve bayrağı taşıyacaktır.
AKP'nin iktidarı döneminde yapılan hizmetlerin ,Cumhuriyet tarihinde yapılan tüm işlerden çok daha fazla olduğu göz önünde bulundurulduğunda; kanaatim odur ki RTE markası kendisini Cumhurbaşkanlığı köşkünde de tanıtacak , ispat edecek üstün kabiliyet ve yetenektedir. Çünkü markalaşmış RTE, enerjisini o yüksek makamda aziz milletimiz ve ülkesinin menfaatleri doğrultusunda kullanacağı bir gerçektir.
RTE markası ,Cumhurbaşkanlığı seçim maratonunda en önde koşacak ve ipi göğüsleyecek çok büyük bir enerjiye sahiptir. Tüm adaylara başarılar dilerim. Ancak RTE markasının 12.Cumhurbaşkanı adayları içerisinde açık fark önde olduğunu, diğer rakiplerin ise enerjilerinin yeterli olamıyacağı, kalplerinin bu maratona dayanamıyacağı bir gerçektir. Gençliğinde spor yapan, aktif siyasette ise "Millete Hizmet Yolunda " hiç durmadan koşan Başbakanın bu tür maratonlara her zaman hazır olduğunu herkes biliyor. RTE markasını rehber edinen, bu markaya gönül veren ve inananlar sayın Erdoğan'ın Parti Genel Başkanlığından ayrılmasına üzülmesinler...Aksine sevinsinler...
Halkın onayladığı ve tescil ettiği "RTE" markası ile yine " Millete Hizmet Yolunda " Cumhurbaşkanlığı köşkü'nde çok daha büyük ve hayırlı işlerin yapılacağını herkes görecektir.