İslam meşru bir yolla evlenip karşılıklı sevgi ve saygı temeli üzerine, sıcak ve mutlu bir aile yuvası kurmak bu yuvada ailesine, dinine ve milletine yararlı olacak, bedenen ve ruhen sağlıklı nesiller yetiştirmeyi amaçlar. Toplumları ayakta tutacak ve devamını sağlayacak nesillerin temelleri hiç şüphesiz ailede atılmaktadır.

İslam dini, ailenin sağlam temeller üzerine kurulması için tavsiyelerde bulunur. Evlenip mutlu bir yuva kurmak isteyen kişi, nikâhın önemini, evliliğin sorumluluk ve mahremiyetini, hayat arkadaşını seçerken nelere dikkat etmesi gerektiğini ve eşine, çocuklarına karşı vazifelerinin neler olduğunu, önceden öğrenmelidir. Bu birliktelik kurulurken zenginlik, asalet ve güzelliğinden ziyade dindar olanını tercih edenlerin mutlu olacağını söyleyen rasulullahın uyarılarını dikkate almak gerekir. (Buhari “Nikâh”,16). Çünkü huy ve ahlak güzelliği hiçbir zaman tükenmeyecek, ömrümüz boyunca huzur ve mutluluğumuzun kaynağı olacak sonsuz bir hazinedir. Rabbimiz kendileriyle huzura kavuşacağımız eşler yaratmıştır.(Rum, 30/21)Bu huzur ve mutluluk ortamını oluşturabileceğimiz eşlerle yuvamızı kurmaya çalışmalıyız.

Evlilikte, her şeyden önce eşler arasında karşılıklı sevgi ve saygı esastır. Eşler birbirine değer verip saygı duyduğu, sorumluluklarını yerine getirdikleri sürece mutlu olurlar.

Ailede koca; hanımına ve çocuklarına karşı sorumluluğunun bilincinde olup onlara değer vermeli, hanımına karşı nazik kibar davranmalı, önemli kararlar alırken onunda fikrini sormalı, ailesinin geçimi için elinden gelen gayreti göstermeli, helalinden kazanarak geçimlerini sağlamalıdır. Ailenin huzurunu bozacak içki, kumar vb. kötü alışkanlıklardan uzak durmalı, ailenin şeref ve namusunu korumalıdır. Fırsat buldukça evde eşine yardımcı olmalıdır.

Evin hanımı ise; kocasına karşı saygılı, kibar davranmak, ailesinin şeref ve itibarına leke getirecek davranışta bulunmamak, iffet ve namusunu korumak, kocasının hoşlanmadığı kimseleri evine almamak, aşırı harcamadan kaçınmak, çocuklarının eğitimine önem vermek gibi görevlerini yerine getirmek suretiyle aile mutluluğuna katkı bulunmalıdır.

Her konuda insanlığa örnek olan rasulullah (a.s)da “Bilesiniz, kadınlarınız üzerinde hakkınız var, kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakkı var. Onlar üzerindeki hakkınız, namusunuzu korumalarıdır. İstemediklerinizi evlerinize almamalarıdır. Bilesiniz onların sizin üzerinizdeki hakları, onlara giyecek ve yiyeceklerinde iyi davranmanızdır.” (Tirmizî, Tefsîr Tevbe, (3087)

Belirttiğimiz bu çerçevede iyi niyetle, karşılıklı sevgi, saygı ve fedakârlık temelleri üzerine kurulan evlilikte, eşler bu beraberliğin sağlıklı bir şekilde devamı için sorumluluklarını yerine getirmelidirler. Ufak tefek görüş ayrılıklarını abartarak geçimsizlik nedeni haline getirmemek gerekir. Eşler birbirlerine karşı samimi olmalı, birbirlerine güvenmeli, yersiz şüphelerle aile bütünlüğü sarsılmamalıdır. Evlilik ömür boyu beraber yaşama kararıdır. Zaman zaman ailede bazı sıkıntılar yaşanabilir. Bu sıkıntılar, ancak karşılıklı gayret ve fedakârlıklarla aşılabilir.

Mutlu ve huzurlu toplum oluşturmak istiyorsak, bunun yolunun mutlu ailelerden geçtiğini unutmayalım.

Ali SÖYLER

K.Maraş-İl Vaizi