Kahramanmaraş’ta Beyaz Bayrak Alan Okullar

Millî Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan protokol gereği; Kahramanmaraş İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve Kahramanmaraş Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yapılan denetimler sonucunda temizlik ve hijyen kurallarına uygun bulunan okullara “Beyaz Bayraklar ve Plaketler” düzenlenen bir törenle Halk sağlığı Müdürlüğü toplantı salonunda verildi.

Habere Ait Fotoğraflar İçin Tıklayın

Tören saygı duruşu, İstiklal Marşı ve peşinden İl Halk Sağlığı Müdürü Ahmet Yener’in açılış konuşmasıyla başladı. Yener şunları söyledi:

“Sayın Valim, Sayın Milli Eğitim Müdürüm, Sağlık Müdürüm, Genel Sekreterim, okul müdürlerimiz, sevgili hocalarımız hepiniz beyaz bayraklar dağıtım törenimize hoş geldiniz. Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılan protokol gereği bu çalışmayı birlikte başlatmış bulunuyoruz okullarımızdaki tam kriterleri yerine getiren okullarımız Beyaz Bayrak almayı hak kazandılar, herkesin eline emeğine sağlık diyorum.

Bu beyaz bayrak kazanan okullarımız, bundan sonra beslenme dostu okullar sertifikası almak için başvuruda bulunabilirler. Beyaz Bayrak olmadan Beslenme Dostu Okul başvurusunda bulunamıyorlar. Bu güzel bir başlangıç inşallah.

Biz okullarımızla, çocuklarımızın kötü kötü alışkanlıklardan uzak durması için gayret gösteriyoruz. Bizde personel yetersizliği var. Okullarımızdaki rehber öğretmenlerle de işbirliği yaparak daha faydalı olmayı düşünüyoruz” dedi.

Halk sağlığı Müdürü Ahmet Yener’den sonra kürsüye gelen İl Millî Eğitim Müdürü ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Sayın Valim, çok kıymetli İl Müdürü arkadaşlarım, değerli ilçe müdürlerim, okul müdürlerim, sevgili öğrenciler, halk sağlığının çok kıymetli çalışanları bende hepinizi şahsım ve kurumum adına sevgiyle muhabbetle selamlıyorum. Çok önemli bir işi yapıyoruz aslında yapmış olduğumuz bu iş okullarımızın hijyen kalitesi ile ilgili bir süreci ifade eden bir nokta, ama Onun öncesinde birkaç hususu sizlerle paylaşmaya arz ederim.

Sayın valim, çok kıymetli arkadaşlar biz 15 bin öğretmeni, bin 50 Kurumu, Suriyelileri dahil ettiğinizde 300 bin öğrencisiyle devasa bir kurumuz. Bu devasa kurumun içerisinde bir sınıfın kapısının günde binlerce açılıp kapandığını, Lavabodaki musluklarının binlerce defa açılıp kapandığını düşünürseniz aslında çok ciddi bir durumla karşı karşıya olduğumuzu göstermiş oluruz diye düşünüyorum. Ama bütün bunları belli bir süreden bu zamana kadar bir standarda getirip onun üzerinde devam etmeye gayret ediyoruz.

BEYAZ BAYRAK ALMAYAN OKULLARIN BESLENME DOSTU OKUL OLMA ŞANSLARI YOK

Sağlık Bakanlığı ile yapılmış olan bu protokol bizim Aslında dışarıdan bir göz tarafından kontrol edilip varsa eksikliklerinin aksaklıkların yeni bir tedbir ile yeni bir uygulama ile gözden geçirilip onun üzerine çeşitli tedbirler alınmasını ifade ediyor. Bağımsız bir komisyon tarafından inceleniyor ve her Kriter ayrı ayrı puanlanıyor bu puanlamadan sonra alınan toplam puanlar üzerinden değerlendirme yapılarak okullarımızın beyaz bayrakları iki yıllık süre için İl Sağlık Müdürlüğü tarafından tescil edilmiş oluyor ve bunun ikinci bir adımı beslenme dostu olan okul içinde devam ediyor.

Sayın müdürümüz söyledi Beyaz Bayrak almayan okulların beslenme dostu okul olma şansları yok. Dolayısıyla beyaz bayrak alan okullarımızın önünde ikinci bir hedeflerinin daha olduğunu ifade etmek istiyorum. O da beslenme dostu okul için bir mesafelerinin, bir koşullarının, bir çabalarının, bir gayretlerinin daha olması gerektiğini ifade ediyorum. Buna da şimdiden arkadaşlarımızın hazırlık yapmasını önemini ifade ediyorum.

BİZ HER ŞEYİN İNSAN ODAKLI OLMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ

Değerli arkadaşlar biz her şeyin insan odaklı olması gerektiğini düşünüyor ve insan üzerinden planlarımızı programlamamızı yapıyoruz insan üzerinde yapılan bu süreçlerinde mutlaka çeşitli değerlendirmeler ve planlamalar üzerinde yapılan gidilmesi gerekiyor.

Ben başta okul yöneticilerimiz, okul çalışanlarımız, öğretmenlerimiz olmak üzere velilerimizin ve öğrencilerimizin de bu Beyaz Bayrak sürecine son derece ciddi katkılar sunduğunu ve onların da çok ciddi emeğinin olduğunu biliyorum. Onun için sizlerin şahsında bütün öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi ve velilerimizi tebrik ediyorum.

 Süreç burada bitmiyor arkadaşlar, bundan sonra daha çok dikkat edeceksin, çünkü bu bayrağı almak bir önemli, korumak çok daha önemli ve onun üzerine başka bir şeyler ilave etmek de çok daha fazla önemli. Ben bunları yapabileceğinize, bu karakterde bu yapıda bu zihni yaklaşımda olduğunuzu biliyorum, hepinize yapmış olduğunuz katkılardan, emeklerden dolayı teşekkür ediyorum.

 Halk Sağlığı Müdürlüğü müzede teşekkür ediyorum. Onlarla birlikte çok projeler yapıyoruz, Sağlık müdürlüğümüz de yine aynı şekilde yapmış olduğumuz her projede bize olabildiğince olumlu katkı ve destekler sağlıyor. Bu programın organizasyonu için de teşekkür ediyorum. Bunu şunun için söylüyorum Sayın Valim bundan önceki çalıştığım yerlerde bu törenler hep krize dönüşürdü biz, burada güle oynaya ve törenler yapıyoruz. Bu il yöneticisi arkadaşlarımızın katkıları ve çabaları içindir Onun da altını çizmek istedim hepinize Ben tekrar teşekkür ediyor saygılar sunuyorum.

Programın son konuşmasını Kahramanmaraş Vali Yardımcısı Ömer Adar Yaptı:

“Saygıdeğer müdür arkadaşlarım, değerli ilçe müdürlerimiz, okul müdürlerimiz, kurumumuzun değerli çalışanları ve sevgili öğrenciler ve öğrenciler diyorum çok da öğrenci göremiyorum Tabii kavga ediyorum Daha fazla öğrencinin burada olması Çünkü işin gerçek sahibi olmaz ve Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum gerçekten

 Müdürümün de dediği gibi, bugün harika bir iş için bir aradayız, güzel bir birlikteliğin bir örneği ile karşı karşıyayız ve tabii ki bu güzel örnek diğer kurumlarla da bir birliktelik getirmeli aynı şekilde diğer kurumlarla da bu şekilde işbirliği örneklerini görmek istediğimi söylemek istiyorum.

ÇEVREMİZE BAKTIĞIMIZDA İÇİMİZ KAN AĞLIYOR

Ben de öğretmen kökenliyim. Öğretmen okulunda bize hep böyle derlerdi, eğitim hayati olmalı, Hayat gibi olmalı, eğitim hayatı öğretmeli ve eğitim zaten başlı başına hayatın kendisidir, hayatı öğretmektir. Biz öyle bakıyoruz. Gerçekten hepimizi toplum içerisinde yaşıyoruz parklarımıza, bahçelerimize, sokaklarımıza, caddelerimize baktığımız zaman içimiz kan ağlıyor. Çünkü her taraf pet şişelerle, çöplerle dolu, şehirlerimiz çok yığınlarına döndü, bu tabii ki okullardaki eğitiminde eksikliğinin göstergesi.

Eğer okullarımız öğrencilerle camilerde halka her gün öğretirse eminim ki bugün çocuk olan Yarın yetişkin olan bireylerimiz elindeki bu çöpleri götürüp çöp sepetine çöp kovasına atarlar, yerlere atmazlar. Bu okuldan başlar. Ben böyle bir projede buna bir önderlik yaptığını düşünüyorum, bu şekilde kirlenmeyi önlemenin yanında kirletmemeyi de öğretmeye yönelik bir çalışma olduğunu düşünüyorum.

Gerçekten yatılı okullarda okuduk, oralarda bize belli mıntıkalar verirlerdi, her sabah derse girmeden önce mıntıka temizliğine giderdik. Tüm okullarımızda da böyle olmalı. Ben tuvalet temizliğinin yeterince yapılmadığının acısını çok çeken biriyim. Tuvaletlere girmek mümkün değil de özellikle yatılı okullarda. Bu sorunu eğer okullarımızda bir nebze çözdüysek bu büyük bir mutluluk. Az önce Millî Eğitim Müdürümüz bahsetti yani saatte onlarca kez, yüzlerce kez açılıp kapanan tuvalet kapılarında kirlilik kaçınılmazdır. Ama burada beyaz bayrağı alan okulumuz demek ki bu sorunu bir nebze çözmüştür demek, bu bizi mutlu ediyor.

 Emin olun ben ilk defa askerde ayak havlusunu gördüm, inanamadım yani bizim eğitimde çocuklarımıza vermemiz gereken eksik şeyleri asker ocağında tamamlamaya çalışıyorlar. Mesela bir kuru sabunun elden ele dolaşmasını sakınca yarattığını ve sıvı sabun kullanılması gerektiğini biz askerde öğretmiştik. Her gün ayağınızı yıkadıktan sonra ayağınızın ayrı el yüz havlusu ayrı olduğunu orada öğrenmiştim ama bunların okullarda öğretilmesi lazım. Aynı şekilde camilerde bazen cuma namazı münasebetiyle camiye doğru gidiyoruz, bazı yaşlı insanlarımızın tüküre tüküre gittiklerini, elindeki peçeteyle yüzünü sildikten sonra görüyoruz sağa sola attıklarını görüyoruz, ya de suyu içtikten sonra pet şişeyi çevreye fırlattıklarını görüyoruz.

Hocaefendi namazın kaçırılmaması gerektiğini doğru şekilde öğretiyor tabii ki o da önemli ama en önce vatandaşımıza temizlik alışkanlığı camilerimizde ve öğretilmeli, çünkü eğitim her yerde süregelen bir etkinlik, sadece okullarda sınırlı kalmamalı.

 Güzel bir çalışma diyerek başladım konuşmama ve bu güzel çalışmadan rolü olan öncelikle Mill Eğitim camiamıza başta Millî Eğitim Müdürümüz olmak üzere teşekkür etmek istiyorum, Sağlık Müdürlüğümüz ve Halk Sağlığı teşkilatı çalışanlarına teşekkür etmek istiyorum ve bu katkıya gönülden destek veren değerli öğretmen arkadaşlarımıza size buradan teşekkür ediyorum, destek veren velilere, öğrencilere teşekkür etmek istiyorum. Bu çalışmanın Bu şekildeki işbirliğinin Sanayi ile de, üniversitelerle de, tarımda da her alanda devam etmesini dilediğimizi söylemek istiyorum.  Burada kalmamalı, akabinde zaten beslenme alışkanlığı ile ilgili yine bir kampanyamız olacak sanıyorum o kampanya sonucunda yine İnşallah burada hep beraber olacağız, yine sertifikalar dağıtacağız bunun bu anlamda eğitimimize ivme kazandıracağına inanıyorumi, hepinize katılımınızdan dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

Bu konuşmalardan sonra sırasıyla hak kazanan 64 okullarımıza Beyaz Bayrak ve sertifikaları verildi.