Bülbülün, gülün nazına niyâz etmek için seher vaktini seçmesi gibi, Allah dostları ve ehl-i dil olanlar mâşukun kapısını ağyar ve avamın gaflet uykusunda olduğu seher vaktinde çalarlar. SEHER VAKİTLERİNDE GÖZYAŞI DÖKMEK Seher vakti hâl ehli için gözyaşı, niyaz, feryad, ölüm, yokluk, yüceliş, oluş, ibadet, ulvî istekler ve hüzün demektir. Kimseler görmediğ...
Dürüst, müeddep bir insan olabilir İhsanoğlu. Batı’nın hegemonyasından çıkmaya, demode olmuş Atatürkçü Cumhuriyetin kalıplarını sökmeye ve aslî kimliğine dönmeye çalışan Türkiye ne yapsın siyasî bir behresi olmayan sadece kibar ve akademik bir insanı. CUMHURİYETİN TİPİK BİR MUHAFAZAKÂR BÜROKRATIDIR İKÖ’de, üniversitede vazife yaptığında kaç Müslümanın, kaç M...
Musul’un başına gelenlerin müsebbiplerini, Musul ve Kerkük’teki Türkmenlerin yıllardır çektiği çilelerin sorumlularını arayan Altı okçularla milliyetçi hareketçiler yakın tarih okumuyorlar galiba. Bu iki ulusalcı kardeş vazgeçmedikleri Atatürkçü Cumhuriyet’in kurucusu M. Kemal ve yandaşı İsmet İnönü’nün Lozan’la birlikte Musul’u Misak-ı Millî sınırlardan çık...
Işid denilen bir örgütün Musul ve Kerkük’e girip kabadayılık etmesi karşısında angutlaşmamızın sebebi demokrasidir. Askerî kışladaki bayrağımızın PKK’lılarca indirilip, devlet-i âli gururumuzun ayaklar altına alınıp rezil olmamızın müsebbibi demokrasidir. Suriye ve Irak hudutlarımızın yolgeçen hanına dönmesiyle millî varlığımıza kastedenlere karşı elimizi ka...
“Sabahın seher vaktinde / Aman Hay demeye geldim / Hu deyip dönmeye geldim” diyen ilâhî ile Mutlak sevgiliye münâcâtta bulundunuz mu gözyaşlarınızla arınarak? Bin miligramlık cezbe ile, “Seher vakti çıkmış yolun üstüne / Bir bakışta yaraladı yar beni ” diyerek gözlerinizden perdenin kalktığı oldu mu hiç? Mutlak sevgili olan yar seher vakti kimlerin yoluna çı...
Zâhir ve gündüz ehli geceleri uyumayışımı nelere yordular nelere! Şair Memduh Atalay, bu fakirin geceyle hemdem olmasını savunmuş: “Nietzsche ‘geceleri uyumayanların yolundan çekilin’ demiş.” Nietzsche, Batılı, yâni İslâmdışı oluşundan dolayı fikrî dairem içinde değil, fakat bu sözü doğru söylemiş. Hüzün ehli gece uyur mu? Buna imkân var mı? Hem hüzün ehli ...
Gıyabî hüzün refikim Prof. Dr. Kemal Sayar, “Doğulu insan ‘Hüzün’le, Batılı ‘Haz’la beslenir. Doğu hüzün medeniyetidir. Hüzünle olmayı varoluşun üstün bir boyutu sayar…” diyor. Fakir, yıllardır her Müslümanın tabiî olarak hüzün ehli olması gerektiğini, Efendimiz s.a.v.’den ve velilerden tevarüs ettiğimiz hüznün bir hayat felsefesi, bir vasfı olduğunu söyledi...
Aynaya baktığınızda ne görüyorsunuz? Kemik ve etten yüzünüzü mü? Sadece dış yüzünüzü görüyorsanız kalp gözünüz kapalı ve aynanız kirlidir. Aynaya baktığınızda iç yüzünüzü görüyorsanız kalbiniz tezkiye olmuştur. AYNADA KİMİ GÖRÜYORSUNUZ? Aynaya bakınca kimi görüy...
Ali Yurtgezen hocanın Semerkand dergisinde “Altın Silsile” başlığı altında seri olarak yayınlanan yazıları “Hâcegân Sultanları” adıyla Semerkand Yayınları tarafından kitaplaştırıldı. Her Müslümanın başucu kitabı olarak okuması elzem olan bu kitabın sarahat, selaset ihtiva eden akıcı, sarih bir üslûbu vardır. Her cümle kendi başına “hendesî bir disiplin içe...
Dünya ehlinin saygısızca “su” diye ifade ettiği nimete hazret-i su dememin en temel sebebi, “O öyle bir yaratıcıdır ki gökleri ve yeri altı günde yarattı. Ve Arş-ı su üzerinde idi” (Hûd-7) âyetidir. Suyun ceddi ve Hacc’ın vecibelerinden olan Zemzem için “Yeryüzündeki en hayırlı sudur, her derde devadır ve ona bakmak ibadettir” diyen ve suyu […]...
Kömür kuyuları, yâni ölüm kuyularında ekmek mücadelesi veren mazlum çağdaş köleler Allah’a yürüdüler, arkalarında evlat, eş, baba, ana bırakarak… Maden işçilerinin ölümü böyledir işte. Birbirine sarılı yüzlerce baba, yüzlerce evlat, yüzlerce eş… İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn. Ölüm kuyularında kazma sallayan mazlumlar, yâni soluk benizli çağdaş (!) kölel...
Niyazî-i Mısrî Hz.lerinin, “Dermân arardım derdime, derdim bana dermân imiş” sözünün üstüne derdimi derman bildim, şükür. Bu cezbeli mübarek zât rehberim oldu derdime, kitaplarından ders aldım her gece. Buyurdu ki: “Derd-i Hakk’a tâlib ol, dermana erem dersen.” O dersten sonradır ki bu sözünün başım üstünde yeri vardır. Bu nasihatten sonradır ki, fakir, de...
“Cennetse bu yurt, sen onu buldun harabe / bir gün olacaktır anıtın, Türklüğe Kabe! / Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun / Türk ırkının en son bir peygamberi oldun!” mısralarıyla M. Kemal’i ilahlaştıran azılı Kemalist yazar Osman Nuri Çerman, 1949’daki Chp kurultayında devlet ve hükümet başkanları ile milletvekillerinin huzurunda “Dinde Reform ve Kem...
Ey azizan! Şahitsiniz ki, dört yıla yakındır muarızlarım Ömay, Cemay, Hunu ve yandaşlarının bu mazlum ve mazrur muharrire attıkları iftiraların, aleyhlerin haddi hesabı yok. Müslümanlığımı beğenmeyip “Hükümetçi Müslüman” dediler. İslâmlaşmış Türklüğümü, içinde Müslüman olmayan sözde güçlü Türk (!) olarak gösterilen Cengizhan, Atilla vb. hükümdarlar, Hunlar...
Müslüman olmanın altı şartını zikrettiğimiz Âmentü duasında “Vel ba’sü ba’del mevti hakkun…” (öldükten sonra dirilmeye inanıyorum) deyip de ölümden korkmak, ölüm bana geç gelse demek, küçüklüktür. […]...
“Bilge Hocam, fakire fikir azığı olarak dergiler getiriyor, ne güzel” deyince, Efendi Hocam nükteli üslûbuyla “Bilge Hocan dergi verir, biz balık veririz” demiş ve bu mânalı sözünü anlayamamıştım. Bir sohbetinde de “Yazarlar adama kitap okutturur, biz balık tuttururuz” deyince o gün bugündür bu sözleri üstüne düşünmeye başlamıştım. “Bu sözlerindeki mâ...
Âmâ üstadım Cemil Meriç “Cehenneme dönen yol sola bükülür” diyordu. Ona göre, “Sol, Latince’de meş’um, eski Almanca’da eğri demek. Hudutlarımıza salgın bir hastalık gibi girer sol, arazı (belirtiler) meçhul bir hastalık. Büyüden meş’um, bedduadan netameli bir kelime.” SOL, KÂBİLLE BAŞLAR; KAVGACI, KISKANÇ, DÜNYEVÎ VE MÜNKİR Sol, ilk olarak İblis’te te...
KSÜ tarafından Türk şiirinin beyaz kartalı Bahaettin Karakoç’a verilen fahrî doktora pâyesinin gerekçesi Türk şiirine kazandırdığı hâlis Türkçe kelime ve mısralardan dolayıdır. Onun ödüllere ihtiyacı yok ama, KSÜ’nün usta şairimize bu ödülü vermesi bir hakkın teslimidir. Geç kalan bu edebî hak nihayet sahibini buldu. Usta şaire doktora pâyesi verilmesini beş...