Allah var, ne zaman Ankara’ya yolumuz düşse, her aradığımızda telefona çıkar, yardım edeceği bir hususumun olup olmadığını sorar, mecliste isek çayımızı içirir, yemeğimizi yedirir, sırtımızı sıvazlar, takdir duygularını belirtir, bizimle koyu muhabbete dalar. Neşeli, esprili adamdır sayın vekilim. Sadece bize karşı değil, herkese aynı hürmeti, ilgiyi gösterd...
Dünkü yazımızda, Elbistan’da siyasetin tepesindeki isim sayın Mahir Ünal ile yerel yönetimin tepesindeki isim Durmuş Küçük arasında yaşanan tatsızlığa ve yerel gerginliğe, arkasından da müfettişlerin Belediyeye akınından söz etmiş, evdeki yangının komşuya, sonra da mahalleye sıçraması ile her iki tarafın da bundan zarar görebileceğini yazmıştım. Elbistan’dak...
İlçe başkanları içerisinde en çok takıldığım, zaman zaman da olsa eleştiri oklarını üzerine çevirdiğim, ismini yazarken dahi yorulduğum, ara sıra takılıp isminin baş harflerini yazmama rağmen arayıp da, “Yahu Mehmet abi, niye böyle yapıyorsun!” dahi demeyen, mütevazı-kalender insan, Ömer Oruç Bilal Debgici dostumuz, (Oldu mu başkanım, kısa yazmadım, yoruldum...
Tabi işin cılkını çıkarttılar. Bizde biri, yeter ki görmesin, hemen bitişiğindekini, arkadaşını, meslektaşını taklit eder, ona özenir, onun gibi olmaya çalışır, ‘o yaptı, ben neden eksik kalayım, benim kafam kel mi?’ diye düşünür, hiç ihtiyaç olmadığı, gerek duymadığı halde, kerhen de olsa, ‘teşekkür’ yarışına girer. Mahallesine pankart asar, hem de birkaç...
Diyeceksiniz ki, “Zaten Muharrem ayı içerisindeyiz. Her şahıs, esnaf, kurum ve vakıf aşure dağıtırken, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç’un aşuresinin hikmeti ne!” Bunu söylediniz. O gün aşurede. Bize, bana. Peki, ben gazeteciyim, giderim. Sen madem özelliği yok diyorsun, hikmetten söz ediyorsun da, senin ne işin vardı Ulu Camide. İki arada bir ...
Partiye gidiyorsun, belediyelere bakıyorsun, gelenlerin yüzde doksanı iş peşinde. “Oy verdim, bize iş bul!” Emrivaki yaparak… Zihniyet bu. “Bu memleket adına ne yaptınız, ne yapacaksınız?” diye soran, sorgulayan yok. Varsa oğlana kıza, damada, geline iş. Bir zamanlar sanayi üretimi ile ekonomiye en büyük katkıları veren şehrimizde, işsizlik halen en büyük so...
Susmam ve dilsiz şeytan da olmam. O halde devam.Devam çünkü, dünkü yazımız üzerine mesaj gönderen, yorum atan, karşılaştığımızda ‘çok samimi yazılmış bir yazı, ellerin dert görmesin’ diyenler kadar, lüzumsuz, içi doldurulmamış ve gereksiz olduğunu iddia edenler de çıkmadı değil. Tabi herkesin doğrusu kendine de, bir başkası beğensin ya da beğenmesin diye yaz...
Dediler ki; “Sen büyükşehir belediyesini, AK Parti il başkanını ve ilçe yönetimlerini, belediyeleri yağlayıp yıkıyorsun. Seçimden bu yana 7 ay geçti, büyükşehirde tık yok, sen yalakalık derdindesin. Bu şehirde baro seçimi yapıldı, aslında seçimi Tuncay Atakan değil, Metin Doğan, Fatih Erkoç ve Necati Okay kaybetti. Sosyal demokratlar ve tepki oyları olmasayd...
Yaşı elliyi geçenler, bir şey anlatırken, “Ah, ah! Bizim zamanımızda böyle miydi ya, herşey değişti, nerede o eski günler!” diye hayıflanır, geçmişe döner, hatıraları canlanırdı. Aşka inanmayan, aşk yaşamayan yalan söyler. Hepimiz inandık aşka. Karşılıksız sevmekten söz ettik. Onun kudretinden, gücünden yararlanmaya çalıştık. Oysa şimdi havada ağır bir nefre...
Şimdi bir yeni Türkiye’dir gidiyor. Aslında bu eski, yeni kavramı beni pek sarmadı ama madem konuşuluyor, madem öneriliyor, madem benimseniyor, biz de modaya uyalım, sözü edilen Yeni Türkiye’de Maraş’ın yeri, kaderi ne olur, ona bakalım! Demek eskide problem vardı ki, eskinin suyu çıkmıştı, yeni sloganla Türkiye’nin geleceği için, önünün açılması için yeni e...
Doğrusunu söylemek gerekirse, bu seçimin mahalli ve genel seçimlerden farklı olacağını düşünenlerden değildim. Baktım, saydığım seçimlerin de önüne geçti, adeta ülkenin başkanlık seçimini andıracak tonda, havada ve kıvamda geçmeye başlayınca, şimdi bütün millet Pazar günü yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandı. Evet, Pazar günü Türk halkı 12. Cum...
Aslında bu yazı, yaklaşık bir ay önce yaşanan gerginlikle ilgiliydi. Tamam dedik, sular çekildi, ortalık duruldu, barış sağlandı dedik ama, olmamış ki, bayramın son günü, Haydarlı’da, yol verme tartışması kavgaya dönüşünce, bıçaklar falan karışmış işin içine, 4 kişi yaralı… Emniyet Müdürü doğru olanı yapmış, halkı sakinleştirmiş, sağduyuya davet etmiş. İster...
“30 Mart Mahalli Seçimlerinin üzerinden neredeyse 4 ay geçti, büyükşehirde daha tık yok!” diyenlere bir müjde; köprülü kavşaklarla büyükşehir teknik belediyecilik alanındaki ilk sınavını verecek. Müjdeliğimi isterim! Espri bir tarafa, seçim ve sonrasında, AK Partiye oy verenler, sayın Fatih Erkoç’u başkan olarak koltuğa oturtanlar, doğrusu çok ümitliydiler, ...
Siyaset aksiyon filmi gibi. Seyirci, filmde başrol oyuncularının aşkları kadar, bir kız için ortalığı nasıl yakıp yıktığını, mahallenin namus bekçisi kesilip, öteki sokağın kabadayılarına posta koyduğunu, şöyle beş-altı kişiyi hacamat ettiğini görmek istiyor. Filmde aksiyon olmazsa, hele hele sürükleyici bir konu da değilse, seyirci sıkılır, filmi yarıda bır...
Türk-İslam geleneğinde, büyükleri hatırlamak, gelecek nesillere hatırlatmak, soylarının devamını sağlamak düşüncesiyle, çocuklarına babalarının, annelerinin isimlerini verirlerdi. Ya da ad edelerinin, ninelerinin… Bu, aile bireylerinin büyüklerine verdiği değeri, önemi göstermesi açısından önemliydi. Vefa dolu insanlar, bu geleneği senelerdir sürdürdüler, he...
Çok azıttılar, zıvanadan çıktılar. Kontrolsüz güç haline geldiler. Şımardılar belki de… Her türlü imkân verildi, şirazeyi kaybettiler. İçimizdeki düşman oldular. Gün geçmiyor ki Suriyelilerin bu şehirde çıkarttığı kavgalar, yaralamalar, tehditler, şantajlar ve kısa adıyla huzursuzlukların ardı arkası kesilmiyor. Her geçen gün de artıyor. Aslında Çadırkent’te...
Dün pazardı, tatildi, ancak halk öfkeliydi, gergindi. Artık Suriyeli mültecilerin, sığınmacıların ya da kimilerine göre misafirlerin yaptıkları bardağı son taşıran damla olmuş olmalı ki, halk galeyana geldi. Kin ve nefretini kustu inadına, inadına… Çarşılar karıştı, sokaklar karıştı, caddeler karıştı. Halk artık Suriyelilerin haddini aştığını ve çok oldukla...
Geçenlerde dostum Mehmet Taş yazmıştı, kardiyolog Prof.Dr. Sami Özgül’ün rektör adayı olması halinde, bundan üniversite camiasının, sağlık camiası yanında, Kahramanmaraşlıların zararlı çıkacağını mükemmel bir dille izah etmiş, malum çevrelerin istediğinden bahisle, harika bir yazı döşenmiş. Üzerime alındım, beni kast etmiş olabilir mi diye düşündüm! Oysa ben...